BUGÜN güncel ile ilgili bir şeyler yazmak istedim.
Yazı İşleri Müdürü Ersin Sarıalioğlu’nu arayıp sordum.
“Yazıyı atmakta geç kaldım nasıl olsa, güncel bir konu varsa onu yazayım” dedim.
“Bu ara cinayetler çoğaldı, istersen o konuyu yaz abi” dedi.
Dünkü manşetten başlayayım.
Adalet Mahallesi’nde eski bir husumet yüzünden bir araya gelenler arasında çay parasını ödemek konusunda yeni bir tartışma açılınca, eski defterlerde yeniden açılmış.
Sonuç;
2 ölü…
3 yaralı…
Hafta içinde başka haberlerde okumuştum bu meyanda.
Bizim mayamızda var herhalde.
Sabırsızız…
Tartışmayı bilmiyoruz.
Alttan almayı ise hiç!
“Ben ne dersem, o!” misali.
Geri durmak, anlayışlı olmak delikanlılığı bozuyor gibi algılanıyor zahir.
Ama bu arada olan canlara oluyor.
Eften püften sebepler yüzünden nice canlar gidiyor.
Gitmesi hiçbir şeyi halletmiyor.
Yeni husumetler…
Öç alma duyguları gelişiyor.
Herkesin hesabını kendi kesme duygusunu bir kenara bırakmanın zamanı çoktan geldi de geçti.
Hak aranacak yer, çekilecek silah değil devletin kapısıdır.
Yoksa ne racon biter…
Ne kanlar diner.
Devletin kanunlarını hiçe sayarak yürümeye çalışanlar yeni kan davalarının müsebbibi olurlar ki…
Bu da her okuduğumuz cinayet haberlerine yenilerini eklemekten başka bir işe yaramaz!