KAYBEDİLEN üç can için hasıl olan acıyı hafifletmek adına söylenecek çok şey yok.
Görüntüleri ben de seyrettim.
Başlarına geleceklerden habersiz araçlarının başındaydılar.
Aracın içinde olan çocuklar ise sanırım babalarının camlara sıktığı su ile eğlenmekteydiler.
Ama acı kader onları orada yakaladı.
Sonuç, üç can kaybı.
Allah’ım gani gani rahmet eylesin.
Kazanın olduğu yerin tarihçesini bilenler var mutlaka.
Samsun’un, tüm Karadeniz’e sevkiyat yaptığı karo taşlarının imal edildiği bir imalathane vardı orada.
Sahibi Zeki ağabeyi (Gedikli) de yakından tanırım.
Ta çocuk yaşlarda kamyon muavinliği, şoförlük ve taşımacılık yaparak geçirdiği evrenin son bölümünde Samsunluya hizmet vermek düşüncesiyle bu tesisi oraya inşa etti.
Hayatının tüm evrelerini çalışarak geçirmiş biri.
80’ine merdiven dayamasına rağmen de hala çalışmakta ve işinin başındaydı.
Lovelet onun iş hayatı hikâyesinin taçlanmasıydı.
Egeli bir ortak firma ile çıktığı yolda mevcut dükkanların çoğunluğunu alarak Samsun esnafının emrine vermiş, kentin havadar bir yerinde Samsunluya AVM keyfini yaşatmanın zevkini tatmıştı.
Benzinlik sonradan tesis edildi oraya…
Sanırım o dönemin belediye başkanı Osman Genç’ti.
Gedikli’nin, Canik bölgesinde var olan malzeme depoladığı ve yazıhanesinin de içinde olduğu alandan bazı fedakârlıklar yaparak Lovelet’e olur aldı diye biliyorum.
Nihayetinde bunlar devletin resmi organlarıyla, müteşebbislerin arasında cereyan eden olaylar…
Orası bana uzak elbette.
Ama bugün böyle bir kaza olunca herkes konuşmaya başladı.
İşin aslını bilen de konuşuyor…
Can acısına şirin gözükmek isteyen de…
Kim, sahip olduğu bir iş yerinde üç canın yitirilmesine neden olmak ister ki?
Diyorlar ki;
Benzinliğin yıkama yerine ruhsat gerekiyor mu, gerekmiyor mu?
Ayrıca bu bölüm ne zaman yapıldı?
Benim bildiğim en az iki senedir o yıkama bölümü var.
Ruhsat gerekiyor ve ruhsatsızsa oraya müdahale edecek irade belli değil mi?
Heyelan tabelasının konduğu yol kenarının devamında yapılan bu bölümü, yetkili kuruluşlar bugüne kadar hiç görmemişler mi?
Ruhsatsızsa, elbette biliyor ve görmüşlerdir.
Tabii böyle elim bir olay gerçekleşince mal sahibine kelepçe takıp, tutuklamak işin en kolay tarafı…
Hukuk bir şekilde işletilecek ve noksanı olan ceza görecektir.
Ama suçu sadece bir kişiye yıkmaya çalışmanın adaletli ve hakka uygun olduğunu asla kabul etmemek gerek.
Karayolları ise Karayolları!
Belediyeyse, belediye!
Herkes bu hesabın içinde olmalı…