1960’ların Samsun’unu bilenler, Site Camii’nin yerinde ne olduğunu da bilirler.
Evet, bir genelev vardı orada…
O yıların anlayışında bir ahlak çöküntüsü gibi görülse de en azından bir disiplin sağlıyor, milletin anası-bacısı en azından sarkıntılıktan kurtulurdu.
Sonrasında kentimizde 17 yıl belediye başkanlığı yapan Kemal Vehbi Gül, kendi ahlak anlayışıyla bu ahlaksızlık yuvasını yıkılarak yerine bugün orada konuşlanan Site Camii Külliyesi’nin yapılmasına ön ayak olmuştu.
Sonrasını biliyorsunuz Petrol Ofisi Tesisleri’nin yanında yapımına başlanan yeni genelev, yıllar süren inşaat çalışmalarına rağmen bitirilememiş, binalarda yöre halkı tarafından yağmalanıp, kullanılmaz hale getirilmişti.
Konumuz bu değil tabii ama yeri gelmişken hatırlatayım istedim.
Site Camii Külliyesi ise o gün bugün kapladığı dönümlerce alanla 1 metrekare bile yeşil alana sahip olmadan bir beton kütle olarak orada durmakta.
Yıllarca bir teknik adam olarak bu hususu tenkit etmişimdir.
Dönümlerce araziyi beton döküp, halkın kullanımına küçük bir yeşil alan bile sunmadan projelendirilen camii ve külliyesi halkımızın çoğuna göre bir ibadet yeri olması bir tarafa büyük bir yanlışlıktı.
Son yıllarda kent genelinde planlarda iyileştirme çabası içinde olan Büyükşehir Belediyesi, Toplu Konut İdaresi’nin de desteğini alarak yaptığı imar çalışmalarıyla kentte yeni nefes alanları imar etmeye çalışıyor.
Site Camii Yönetimi’nin yükselen sesi şimdi sıranın oraya geldiğini gösteriyor.
‘Cami yıkılacak yerine AVM yapılacak’ diyerek bir kamuoyu oluşturma çabasına girdiklerini görüyorum.
Bu çaba bir sonuç verir mi, derseniz…
Tanıdığım Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir kafasına koyduğu bir projeden kolay kolay vazgeçmez.
Özellikle yanlış yapılaşma nedeniyle otopark konusunda son derece fakir kalan Samsun’da böyle bir alanda yapılacak katlı otopark çalışmasının getirilerini tartışmaya açmak bile yanlış olur.
Ne olacağını zaman gösterir elbet.
Ama bana sorarsanız olumlu bir düşünce ve proje...
Samsun’un artık kendisini yenilemesi lazım.
Bu yenileme yapılırken de bazılarımızın canının sıkılacağı ve üzüleceği kaçınılmaz bir gerçek.