BİR süredir bir estetik ameliyatının sonuçları tartışılıyor kamuoyu önünde.
Dolayısıyla da ameliyatı yapan doktor Hayati Akbaş, davalı ifadeleri nezdinde ameliyatı yanlış veya eksik yapmakla suçlanıyor.
Kim, niye suçluyor diye bir mütalaa yapmam doğru değil, mümkün de değil.
Habercilik anlayışıyla elindeki verilerin doğru olduğuna inananlar elbette ellerindeki bilgileri kamuoyu ile paylaşırlar.
Ben de zaman zaman bazı konularda isnat edilenleri konu ederim.
Ama muhataplarını kırmadan, dökmeden…
Doğrular hakkında bir bilgim varsa onu da çözüm önerisi olarak sunarım.
Ayrıca suçlananın mazisini ve geçmişini ve bugünlere nasıl geldiğini öğrenmeye çalışırım.
Çalışırım ki dönülmez bir hataya sebebiyet vermeyeyim.
Dr. Hayati Akbaş bir estetik uzmanı.
İhtisasını da estetik ve rekonstrüktif cerrahi üzerine yapmış.
Kendisini daha asistanlık yıllarında tanıdım.
Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı ve benimde şahsi dostum olan Prof. Dr. Naci Karacaoğlan'ın asistanı idi.
Yıllarca beraber çalıştılar Naci hocayla.
Sonra Naci bey İstanbul'a gitti ve şu anda da önemli bir sağlık grubunun başında…
Bir istikrar ve dürüstlük abidesi olan Prof. Dr. Naci Karacaoğlan'ın asistanları Dr. Ahmet Bey (Soyadını hatırlayamıyorum) ve Doç. Dr. Hayati Akbaş onun gözetiminde iyi birer estetik cerrah olarak yetiştiler.
Hayati Akbaş sonrasında bugünkü yükselişine aracılık eden FBM Tıp Merkezi'nin kurarak mesleğini icra etmeye devam etti.
Mümkün olduğu sürece işinin gereğini tek başına yürütmeye devam ederek sağlık alanında haklı bir ünvana erişti.
Bu özellikli iş elbette onu maddi olarak da geliştirdi.
Niye çok kazandı diye hiçbirimizin onu sorgulamaya hakkı yok.
Ama eksik ve yanlışlar için onun da herkes gibi belli bir sorumluluğa sahip olması gerekiyor.
Şahsen ben, onu son derece çalışkan, sosyal gelişime açık ve toplumun tüm katmanlarını bu gelişim için kullandığını biliyorum.
Ama biliyorum ki reklamsız yücelme de olmuyor.
Dolayısıyla Dr. Hayati Akbaş'ı niye çok tanınıyor?
Neden çok reklam yapıyor ve neden çok kazanıyor diye suçlama hakkına sahip değiliz.
Bu demek değildir ki kendisini suçlayan bir veya birçok hastasının hakkı korunmayacak, aranmayacak.
Bu olayları dile getiren genç gazeteci kardeşimizin hassasiyetle üzerinde durmaya çalıştığı da budur diye düşünüyorum.
Zaman her şeyin ilacı…
Kim haklı, kim haksız yine zamanla ortaya çıkıyor.
Ki, en azından bu davada mahkemenin 2023 yılında verdiği karar Dr. Akbaş'ı temize çıkartıyor.
Tabiat olarak insanların mutsuzluğu üzerinde tepinmek bana göre bir şey değil.
Bu kenti şöyle veya böyle temsil eden, yurt içinde, yurt dışında tanımasına vesile olan herkesin yanlışa düşmediği müddetçe alnı açık, başı dik gezmeye hakkı vardır.
Bu davanın muhatabı Olan Dr. Hayati Akbaş'ın da...