HESAP, kitap meselesidir deyip içinden sıyrılamam.
Sıyrılamam derken kendi adıma söylüyorum.
Başkaları bunu dert edinir mi?
Millet ne der, diye düşünür mü?
Bilemem!
Bilemediğim gibi kimsenin adına da fikir yürütemem.
Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak birçok belediye üzere su, toplu taşım ücretlerinde indirime gitti.
İnsanlarımızın soluk alamadığı bu ekonomik koşullarda indirim kelimesi yüzüne serpilmiş soğuk su damlaları gibi geliyor.
Kafasını çevirdiği her yerde zamla karşılaşan halkımız özellikle temel gıda maddeleri ve toplu ulaşım ücretlerinde herhangi bir indirim duyduğunda biraz soluklanıyor diye düşünüyorum.
Bilmem haksız mıyım?
Seçim çalışmaları sırasında iki kez beraber olmak fırsatını yakaladım Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ile…
Çok şey konuştuk, paylaştık.
Kamuoyuna aktarılacak olanları sizinle paylaştım her zaman.
Aramızda kalacak olanlar da hep bende ve onda kaldı.
Şöyle bir hafızamı yokluyorum da, kendisine “göreve geldiğinizde herhangi bir şeye zam düşünüyor musunuz”diye sorduğumu hatırlamıyorum doğrusu.
Bu sorulabilecek cinsten bir soru idi ama AK Parti’nin kuruluşundan beri çeşitli siyasi kademelerde görev yapan bir üst kimliğe, halkın beklentisinin zam olmadığının hatırlatılmasına gerek olmadığını düşündüm herhalde.
Ama sorduğum bir soruyu çok iyi hatırlıyorum.
Kendisi de Samsun halkına müjdeyi bu cevap olarak Gerçek Radyo ve Medya Grubu’ndan duyurmuştu.
Demiştim ki Sayın Demir’e;
‘Seçilirseniz, 30 liralık su faturasını ödeyemeyecek güçsüz ekonomik koşullara sahip halkın suyunu kestirmeyeceğinize dair bir söz verir misiniz?’
Sorudan çok memnun kalmış ve “Bundan sonra ödeme güçlüğü olan kimsenin suyu kesilmeyecek!”
Diyorum ki;
SASKİ Genel Müdürü değişti, o konuşmaları bilemez.
Samsun’da yaşamadığı içinde önüne gelen su zammını onaylamaktan imtina etmez.
Amma…
Başkanının suya zam yapılan bugünlerde geçmişte verdiği sözü bilir mi?
Hani, zam mam derken “Fatura yüzünden su kesilmeyecek sözü”gümbürtüye gider mi?