ÜLKEMİZİN ekonomik durumuna ve gidişatına ait veriler devletin en üst kademesinde dahi iç açıcı olarak ifade edilemiyor.
Nedenleri kitaplara konu olabilir.
Gidişata nasıl engel olunabileceği ve yeniden eski günlere dönme olasılığımız ve ihtimallerimiz ekonomik kurmaylar tarafından zaman zaman kamuoyu ile paylaşılıyor.
Kolay bir gelişme olduğunu kabul ediyorum.
Çok zaman alacağını da.
Ama devlet bunun için var.
Ekonomisinin bacasını tüttürüp, halkını mutlu etmek ve namerde muhtaç etmemek için var.
Ama hal böyle değil diye karalar da bağlamayacağız, değil mi?
Halkımızın ihtiyacı ve geleceği olabilecek yatırımlara, ‘Napalım şimdi zamanı değil’ deyip, Fransız kalmayacağız, doğru mu?
Ülke genelinde uygulandığı söylenen tasarruf tedbirleri bazı kentlerde kulak arkası edilip, yatırımlar sürerken Samsun kentinin mağdur edilmesine seyirci kalmayacağız, değil mi?
Biz ekonominin iyi olduğu günleri de yaşadık.
O günlerde de, Samsun’un elinden tutamamış siyasetçilerin sorumlusu şimdi biz mi olacağız yani?
O nedenle, Batı Çevre Yolu söz konusu olduğunda, ‘Tasarruf tedbirleri’ var söyleminin ardına sığınıp, bu kenti kaderine terk etmenin çıkar yol olabileceğini kabul etmek mümkün değil.
En azından ben 20 senedir Doğu -Batı Çevre yollarını gündemde tutmaya çalışıyorum.
2005 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanı olduğunda sevgili Faruk Nafız Özak’a Allah yalvarması yapmıştım, ‘Abi şu çevreyollarının elinden tut. Ödenek aktarıp başlamasını sağla, bizde bitmesini takip edelim’ diye.
Nihayetinde Trabzon’un vekili idi, Samsun’unun bu derdini çok güçlü hissedememişti.
Ama ondan sonra göreve AK Parti’nin kurucu il başkanı ve üç dönem milletvekili olan Mustafa Demir geldi.
Ya niyetini kabul ettiremedi.
Ya da bu projeye gücü yetmedi.
Ama bakın aynı dönemlerde Ordu, Giresun, Trabzon çevreyolları projelerinde önemli mesafeler kat etti.
Biz yine öksüz kaldık.
Kimisine şaka gibi gelebilir ama Samsun ulaşım sisteminin kurtuluşu Doğu ve Batı Çevre Yolları’dır.
Bu projeler ve doğu-batı istikametinde kavşak geçişleri, alternatif yollar tamamlanmazsa, iddia ediyorum 10 yıl sonra Atatürk Bulvarı kullanılamaz, işlemez hale gelecektir.
Be kente hizmetle mükellef olup ta, ‘ bu mağduriyet yaşansın’ diyebilecek biri var mıdır?
İhtimal dahi vermek istemiyorum.
Dolayısıyla bu projenin canlı ve her daim gündemde tutulması elzemdir.
Bu konuda ilk görevde Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Halit Doğan’a düşmektedir.