DÜN gibi hatırlıyorum Milli İstihbarat yetkililerinin Abdullah Öcalan'ı teslim alıp Türkiye'ye getirdikleri günü.
Uçağın içinde mız mız mızlanıyordu.
"Benden ne isterseniz yaparım. Ülkenin emrindeyim" diye.
Tabii dediğiyle kaldı.
Zira kimse umursamadı.
Yıllar yılları kovaladı, ülkede çok şey değişti.
Siyasetçilerde, siyasete bakış açısı da…
Kimi zaman İmralı için konuşanları vatan haini ilan ettiler.
İşlerine yarayacaklarını anladıkları zamanda 'Megri, Megri' deyip, tepindiler.
Hatırlayın son ilki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini…
DEM partisi ile oy birliğine varan muhalefeti, vatan haini olmakla, teröristlerle iş birliği yapmakla suçladılar.
Türklüğün en büyük ve önemli savaşçısı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Partisi'ni
işaret ederek her seferinde, 'Terörle iş birliği içinde olanların Meclis'te işi ne?' diyerek kükredi her seferinde…
Ta ki yeni bir Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde mevcut Anayasa hükümlerine göre sayın R.Tayyip
Erdoğan'ın seçilme şansının artık kalmadığı herkesçe ilan edilene kadar.
Ne yaptı Sayın Bahçeli mecliste?
Bugüne kadar terörist dediklerini kendi sıralarında ellerini sıkarak sözüm ona 'Yumuşama Politikası'nın' tohumlarını ekmeye çalıştı.
Ama bu kadarı yetmezdi.
Zira Kürt Politikası'nın ağır abilerini de işin içine katmak gerekti.
Kimdi onlar?
En ağır abi, Abdullah Öcalan'dı.
Nasıl önceki seçimlerde mektup yollayıp, mecliste okuttuysa şimdi de Anayasa'nın değiştirilerek sayın Cumhurbaşkanı’nın önünün açılmasına vesile olabilirdi.
Eh, bu çağrıyı yapmak elbette Sayın Erdoğan'a düşmezdi.
Tökezlediği her an kendisine sahip çıkan Sayın Devlet Bahçeli, o işi de sahipsiz bırakmadı.
Her fırsatta muhalefet partilerine yüklenmek için DEM ve diğerlerini terörist ilan edip, 'Teröristlerle görüşen de teröristtir' sözünü unutup;
"Terörist başı meclise gelsin. Buyursun terörün sona erdiğini ve örgütü tasfiye edileceğini tek taraflı olarak açıklasın" dedi.
Siyasette dün dündür, bugün bugündürün arkasına sığınanların unuttuklarını bu milletin unutmayacağını da hesap etmeli ama siyasiler…
