SİVİL TOPLUM BİRLİKTELİĞİ olarak konuyu kentin gündemine taşıdığımızda yıl 1995’ti.
Benimle beraber olan arkadaşlar iyi hatırlayacaklardır.
1994’te Büyükşehir vasfını kazanan Samsun Belediyesi’nin teşvikten yararlanamayacağını, çabamızın boşuna olduğunu haykıranlar vardı, bu kentin ekonomi liderinden…
Ama biz yılmadık.
85 bin üye kapasitesine sahip 35 sivil toplum kuruluşunu bir araya getirerek, ortak bir karar aldık.
Bu kararı dönemin DYP Samsun Milletvekili Cemal Alişan’ın katkısıyla bizzat Refah-Yol hükümetinin ortağı, DYP Genel Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk’a bizzat sunduk.
Bizi son derece iyi karşılayan ve haklı bulan Cindoruk, telefonu kaldırıp rahmetli Devlet Bakanı İsmet Sezgin’i arayarak konunun Bakanlar Kurulu’na getirilmesini ve Samsun’un öncelikle Kalkınmada Öncelikli Yöreler kapsamına alınmasına ilişkin kararın çıkartılmasını istedi.
Birkaç gün sonrada beni bizzat telefon ile arayan Cemal Alişan’dan televizyonda canlı yayındayken bu müjdeli haberi Samsun ile paylaşmıştım.
İşte o günden sonra yapılacak tek şey vardı…
Kentin ekonomik kurmaylarının kapsama giren Samsun’un teşviklerle donatılması için hükümetten istekte bulunmak.
Ama ilk başarıda tuzu olmadıklarını düşünenler, ikinci aşama için de hiç istekli olmadılar ve kentimiz yıllarca kalıcı yatırımlardan uzak kaldı.
Zira teşvik getirilerinden faydalanamayan girişimciler yatırımlarını başka bölgelere kaydırdılar.
Yıllar sonra siyasilerin çabalarıyla bölgesel teşvikler söz konusu oldu.
Kavak ve Havza bölgelerinde sınırlı teşvikler uygulandı.
Bugün duyuyoruz ki Samsun’da sekiz ilçe teşvik kapsamına alınmış.
Teşvik ile faydalanabilecekleri desteklerde açıklanmış.
Şimdi bunu yeterli görmeyebilirsiniz.
‘Ama şurası da olsun, burası da olsun’ deyip pişmiş aşa su katmanın anlamı yok.
Bir Büyükşehirde sekiz ilçe birden teşvik kapsamına alınmışsa, geçmişte Büyükşehir vasfından dolayı bundan yararlanamayacağımızı iddia eden ve atıl kalanlara karşı yararlı bir eylem gerçekleşmiş demektir.
Bundan sonrası sigorta primi, vergi indirimleri gibi kolaylıklardan faydalanabileceklerini duyurup, yatırımcıları bu ilçelere yönlendirmekten geçer.
17 ilçenin tamamında teşvik olmasını bende isterim ama başlangıç olarak küçümsenmeyecek bir girişin ve kazanımdır, unutmayalım.