YEREL seçimlerbitecek huzura ereceğiz dedik ama işler öyle olmadı.
Ne oylar çare oldu ne sandık.
Saydık, sayıldık usandık!
Her bir oyun ayrı değeri varken toplamlarına nedense itibar edemedik.
Herkesin beklentisi aynı oysa;
Bitse de gitsek!..
Vatandaş olarak çekişmeden, sürtüşmeden, tartışmadan bıktık.
Biz görevimizi yaptık, oyumuzu kullandık.
Herkes yerini bulsun da diğer sorunlara vakit kalsın demekteyiz.
Samsun’da sık kullanılan bir deyim vardır;
“Cumhuriyet Meydanı’nda bir yalan söyle. 56’lara senden önce gelir, duyar inanırsın!”
Şimdi bakıyorum birileri kendi uydurduklarına inanma ve inandırma peşinde.
Ismarlama yalanlardan soğan cücüğü çıkmaz oysa.
O sandık var ya o sandık…
Geçmişte de doğruyu söyledi.
Şimdi de doğruyu söylüyor.
“Sorun ne o zaman”derseniz sadece sindirme meselesi.
Diyeceksiniz ki, “Sonuçlar bitince her şey bitiyor mu?”
Bitmiyor haliyle.
Hatta yeni başlıyor.
Bakın Atakum’a...
Dostumuz Deveci daha koltuğu ısıtma fırsatı bulamadan kucağında haciz bulmuş!
Allah’tan avukat…
Alışıktır böyle şeylere.
Sürpriz de olmamıştır bence.
Belediyelerin neredeyse tamamı yurt genelinde gırtlağa kadar borçlu.
Bunu bırakan da biliyor.
Talip olan da!
Onun için herkes bu tür haberleri kanıksamalı.
Duyduğunda da şaşırmamalı.
Peki, bu koltuğa sarılmalar.
Yetki kendisindeyken başkasını suçlamalar ne olacak, derseniz.
Ne diyeyim;
Tuhaf tuhaf işler.
Bize böyle öğretmemişlerdi ama zahir demokrasi böyle işler.