DÜN yaklaşan kurban bayramı nedeniyle değerlendirmeye çalıştığımız demeçler vardı.
Üzerine vazife olmayan bir yığın esnafın ilanlarla kesilen kurbanlar sonrası vatandaşın etini çekmeye talip olduklarını duyduk.
Kimdi onlar?
Berberler…
İnternet kafeler…
Bakkallar…
Marketler…
Yani bu işin içinde olmaması gereken kim varsa ordaydı.
‘Niye’ diye sorduğunuzda ise cevap hazırdı;
‘Ucuz çekiyorlar!’
İyi, tamam ucuz çekiyorlar da onlara et götüren benim vatandaşın bu işin kasapta yapılacağını bilmez mi?
Hadi şimdilerde çoğu eve et girmiyor da yıllardır aynı kasaptan et alan vatandaş bayram sonrası o kasaba müracaat etse, fahiş fiyat mı öder?
Bence ödemez de dün beni arayan Florya Et-Entegre Tesisleri Sorumlusu da benimle aynı fikirde;
‘Biz müşterilerimizden bu iş için para bile almıyoruz.’
Sohbet böyle açıldı ve sonra koyulaştı.
Florya’nın kendi mezbahası olduğunu, hayvanın sağlık ve kesimlerin hijyen koşullarına dikkat edildiğini biliyoruz.
Bir kesim yerine sahip olmanın personel istihdam etme ve bazı alet, edevatlara sahip olma açısında bazı maliyetleri var.
Bir özel kuruluş olarak onlar bu maliyete tahammül gösterirken aklıma;
‘Mezbaha olmadığı için eti 15-20 lira pahalı yiyoruz’ diyen Kasaplar Odası Başkanı’nın konuşması geldi.
Bayram arifesi kendi esnafına, ‘Size sahip çıkıyorum’ mesajı veren başkanının neden kendi esnafıyla bir kooperatif kurup, kendi mezbahalarını oluşturma fikrine sahip olmayı düşünmediği aklıma geldi.
Acaba dedim sağlıksız ortamda kesilen etler…
Sağlıklı olup olmadığı test edilmeden vitrine çıkan ciğerler vs…
Ve vergisiz, harçsız kesim sonrası elde edilen kazanımlar daha mı cazip geliyor?
Kimseyi suçlamak istemiyorum ama…
Mezbaha yok, et onun için pahalı şikayeti yerine, ‘bir araya gelip kendi mezbahalarını kursalar da, bizde eti biraz daha ucuza yesek’ diye düşünüyorum da...
Acaba gereksiz bir düşünce içinde miyim?