SAMSUN’un sanayi siteleri ile tanışmasının tarihi çok eski değildir.
Bu konuda lider olan iller var.
Kocaeli, Denizli mesela ilk çırpıda aklıma gelenler…
İlin ekonomisine katkı sağladıkları tartışılmaz.
Birçok insanı iş, ekmek sahibi olmasına vesile olmuştur sanayi siteleri…
Samsun’da da siyasi temsilcilerimiz diğer illerdeki örnekleri baz alarak sanayi sitelerinin tesis edilmesinde rol oynadılar.
Bunlardan birisi, Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı ve milletvekili rahmetli Mehmet Çebi idi.
Ekonominin kaptanı olan bir kuruluşun yıllarca başkanlığını yaptığı için sanayi sitelerinin bir kentin ekonomisine neler katabileceğini iyi bilen bir kimlikti.
Bu fikre hayatiyet kazandırmak için az çaba sarf ettiği söylenemez.
Ama lokal olarak öyle bir yer seçildi ki Samsun’un neredeyse kaderi değişti.
Kirazlık bölgesinde seçilen yer yılda üç kez ekim yapılıp, ürün alınan altın gibi topraklara sahip bir bölgeydi.
O yöredeki kamulaştırmalara bir inşaat mühendisi olarak ziraat mühendisi arkadaşlarımla çok kez katılmışımdır.
Onlar tespit yapıp raporlarını hazırladıklarında böylesi verimli topraklara adı sanayi de olsa, beton yığınlarını getirip konuşlandırmanın ne kadar yanlış olduğunu dillendirmişizdir hep…
Dolayısıyla fikre karşı çıkmasam da sanayi siteleri için seçilen yerlerin başlangıçta titizlikle seçilip, incelenmesini önemli bulurum.
Bakın bugün Tekkeköy ilçesi sınırlarında yer alan sanayi sitelerini haline bir bakın.
Birer beton yığını…
Bir karmaşa…
Yolları bozuk…
Temizlikleri hak getire…
Planlama olarak yanlış…
Ulaşımı sıkıntılı…
Nereden tutsanız elinizde kalıyor yani.
Bu durumdan ders almadık.
Tuttuk yeni sanayi sitesini ziraat bölgesi olarak gelişmekte, gelecekte de mesken bölgesi olarak tercih edilecek olan bir alana, Atakum’un Toybelen Mahallesi’ne yaptık.
Oradaki görüntü içinizi açıyor mu?
Bence aksine karartıyor.
Yer seçiminin Tekkeköy ve Canik ilçesindeki sanayi sitelerinde olduğu gibi yanlış olduğu şimdiden ayan beyan da 15-20 yıl sonra yanlış daha da güçleneceği kesin.
Bakın Gül-San Sanayi Sitesi yanlış yerde diye kaldırıyoruz (İnşallah Eski Sanayi Sitesi için de aynı olur) ama tutup kentin hem zirai faaliyetleri ve gelişmekte olan bir bölgesine yeniden aynı yanlışı konuşlandırıyoruz.
Planlamaları yapanlar mutlaka düşünüyordur ama iyi biliyorum ki, bu kentte emir demiri kestiği için plan gerçekleri havada kalıyor.
O zaman bu kadar lafı neden ediyorum değil mi?
Yakakent’te yeni bir Organize sanayi Bölgesi planlandığını duydum.
İnşallah bu kez kolay görünür bir yer değil.
Yörenin önünü, geleceğini tıkamayacak ve sonradan pişman olunmayacak bir alan seçilir.