BENCEmilli bir mesele..
Olaya lokal olarak bakmak yanlış..
Samsun’da gençlerin zehir tacirlerince ele geçirilmesine Samsun Emniyet Müdürü Vedat Yavuz’un şahsında emniyet birimlerinin çabasının yıllardır başarı ile sürdürüldüğünü biliyoruz.
Dikkat edin birçok konuda isminin anılmamasına özen gösteren Vedat Yavuz’un söz konusu uyuşturucu olduğunda farklı davrandığını görürsünüz..
Bu sayın müdürün konuya ne kadar ehemmiyet verdiğinin bir göstergesidir.
Ayrıca zaten Samsun Emniyeti’nin bu konudaki başarılarının yurt sathındaki yerinden bahsetmek malumu yenilemek gibi olur.
Dolayısıyla uyuşturucu ve zehir tacirleriyle mücadelede Emniyet Müdürlüğü’nün başı çekmesi bir şanstır, o il için.
Aynı konuda Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de hassasiyetini kutlamak istiyorum.
“Hedef Olma Hedefsiz Kalma”projesi kapsamında Samsun’a gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Müdürlüğü tarafından uyuşturucuyla mücadele için hazırlanan Narkotik Eğitim TIR’ını Samsun Valisi Osman Kaymak ile beraber ziyaret ettikten sonra Yaptığı açıklamada;
“Kimse bu sorun ile mücadeleden kaçamaz. Kimsenin böyle bir lüksü yok”sözleri bence rehber edinilecek sözlerdir.
Niye böyle düşündüğümü birazdan sizlerle paylaşacağım ama Sayın Demir’in devamı sözlerine de bir göz atmak istiyorum.
“Uyuşturucu ile mücadele terör ile mücadele gibi algılanmalı” diye ekliyor Demir.
Son derece haklı..
Nasıl ki terör, bir milletin geleceği ile ilgilidir.
Uyuşturucu da, bu milleti oluşturacak ve devleti idame ettirecek bir neslin sağlıklı yetişmesi ve devamı ile doğrudan ilgilidir.
Dolayısıyla uyuşturucu meselesine herhangi bir konu başlığı gibi bakmak.
Konunun dışında kalmak.
Yapılmak istenen mücadelenin önünü kesmek bu devletin, bu milletin geleceğinin önünü kesmek demektir.
Bakın geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir belediyesi 2.Meclis Toplantısı’nda CHP Grubu tarafından kurulması teklif edilen “Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonunun”AK Parti ve MHP’li üyelerce ret edildiğini hatırlarsak..
Konunun önemine binaen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in;
“Uyuşturucu ile mücadele terör ile mücadele gibi algılanmalı. Kimse bu sorun ile mücadeleden kaçamaz. Kimsenin böyle bir lüksü yok”sözlerinin ne kadar anlamlı ve yerinde olduğunu anlayabiliriz.
Bu kadar önemli bir konuda İstanbul’da iktidar partisinin meclis grubuuyuşturucuyu önemsiz gibi yorumlayıp, kurulması gereken komisyona sırt çevirirken,
Aynı partinin bir belediye başkanının, “Sorumlu bir yönetici ve Devlet Adamı”gibi davranması arasındaki sorumluluk anlayış farkını herkesin görmesi gerekir..