TÜRKİYE’de dünyayı sarsan korona virüsüne yönelik çalışmalar nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tebrik ediliyor.
İnsan sağlığı bu kadar önemliyse...
Biri de bu önemin farkındaysa…
Ayrıca bu önemi fark etmek onun göreviyse…
Bugüne kadar sırtını dönen örnekler yerine cansiparene çalışıyorsa, elbette takdir ve tebriki hak ediyordur.
Bize her şeyi hafife almayı ve ucundan tutmayı belletip, öğrettikleri için şimdi bir sayın bakanın titiz ve ciddi çalışmasını örneklemek peşindeyiz.
Tüm bu titiz çalışmaya rağmen virüsün etki olmaya devam ettiğini ne yazık ki görmekteyiz.
Çünkü bakanın yaptığını yapmayı düşünmeyen sorumsuzlar ortalıkta dolaşmakta, görevlerini savsaklamaktalar.
Örneğin, umreden dönenleri ziyaret edip sosyal medyada servis eden partililer...
Konuşlandıkları yerlerden firar eden umreciler…
Alınan önlemlere riayet etmeyen iş yerleri…
Bana bir şey olmaz umursuzluğuna sahip biz vatandaşlar…
Çok basit önlemleri uygulayıp tedbir almak yerine alışveriş merkezlerinde rafları yağmalayan geri zekalılar…
Saymakla bitmez yani!
Yine de devlet gerekeni yapmaya, etkili önlemleri sırayla yürürlüğe koymayı tercih etti.
Stadyumları seyirciden arındırıp, maçların seyircisiz oynanmasına karar verdi.
Kapalı spor salonlarında gereken önlemleri aldı.
Havuzları kapattı.
Spor salonları, sinemalar, tiyatrolar, eğlence yerleri kapandı.
Okulları üç haftalık bir korumaya aldı.
Hastanelerin, insan kalabalıklarının yoğun olduğu yerlerde dezenfekte çalışmalarının başlamasını sağladı.
Gece kulübü, disko, kahvehane gibi yerlerin faaliyetini durdurdu.
Niye?
Bir arada olacak kalabalıkların hastalığı tetikleyeceğini, yayılmasına olanak vereceğini düşünerek…
Anlamadığım bu tedbirlere bazı lokantalar neden dahil değil?
Salı akşamı sahile indim mesela.
İçkili lokantalar kepek indirmişken bazı et lokantalarının açık olduğunu gördüm.
Virüs mekan mı seçiyor acaba?
Yoksa bu mekanların sahibi 11 aylık mı?