UZUN zamandır rahatsızım.
Bu nedenle yazılarıma da ara vermek mecburiyetinde kaldım.
Bunu beni özlediğinizi düşünerek değil köşemin neden boş kaldığını ifade etmek için yazdım.
Sanırım bu ayrılıktan en çok etkilenen Yazı İşleri Müdürü kardeşim Ersin Sarıalioğlu olmuştur.
Bazen haber bulup, sayfa tamamlamakta ne kadar sıkıntı çektiğini biliyorum.
Aynen benim zaman zaman konu bulmakta zorlandığım gibi…
Hastalık hepimiz için.
Bakarsanız millet zaten hasta!
Araya bir de ben kaynamış oldum işte.
Bu süre zarfında arayıp hatırımı soran kardeşlerime ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.
Tabii bu süre zarfında ev dışına da çıkamadığım için sokaktan çok haberim olamadı.
Bir geçtiğimiz salı günü şöyle bir sokağa çıkıp temiz hava alayım istedim.
Onda da gördüğüm manzara kısmen hoşuma gitti.
Biliyorsunuz salı günleri Atakum, Mimar Sinan Mahallesi’nde kurulan bir pazar yeri var.
Özellikle bulvar üzerinde yapılan kısmen işgallerin trafik yoğunluğu yarattığı konusunu sık sık gündeme getiriyorum.
Hatta bu konuyu en son Atakum Belediyesi Başkan Başdanışmanı Vedat Yılmaz ile geniş olarak paylaşmış bazı tedbirlerin alınıp, alınamayacağını konuşmuştum.
Gördüm ki konu ciddiye alınmış.
Bazı tedbirler alınmış.
En azından İnönü Bulvarı üzerindeki kaldırımların işgal edilmesinin önüne geçilmiş.
Bu sadece beni rahatsız eden bir sorun değildi.
Belediye üst yönetimi ve halkımızın da aynı konudan muzdarip olduğunu teşhis etmiştim.
Belediyenin ve yöneticilerinin hassasiyetine teşekkür ediyorum.
Tedbir az olmuş, çok olmuş tartışılır.
Önemli olan tedbirlerin bir yerden başlamış olması…
Bu konuda ısrarcı olacağım tek konu kavşağın içinin boşaltılması ve işgaline müsaade edilmemesi.
Sanırım bu da gerçekleştiğinde araçların seyri rahatlayacak ve memnuniyet daha geniş bir kesime yansıyacaktır.
Polisiye ve zabıta tedbirleriyle desteklendiğinde çok rahat sonuca varacak bir önlem.
Bu öneriyi de dikkate alacaklarını umuyorum.