BELEDİYELERİMİZ yeni belediye başkanlarıyla buluştu.
Hepsinin ortak bir tarafı var.
Hepsi dertli.
Hepsi borçlu.
Ama yapacak bir şey yok.
Biliyorlardı.
Bildiklerini teslim aldılar.
Şimdi üretme zamanı diyeceğim de öyle şansları pek yok.
Maddi anlamda zayıf olan elleriyle yatırım projelerine dönük çalışamayacakları kesin.
Bir müddet borçların erimesini bekleyecekler.
Bu arada Cumhurbaşkanının bir müddet daha belediyelerin borçlarının İller Bankası tahakkuklarından kesilmeyeceği müjdesien azından personel maaşlarının ödenmesi konusunda ellerini rahatlatacaktır.
Böyle bir dönem belediyelerde bir fikir ve anlayış devrimi yaratabilir.
Artık her yere, her işyeri anlayışı süratle terk edilmelidir.
Bu kentte isteyen, dilediği yerde, istediği işyerini açabiliyor, işletme ruhsatını alabiliyor.
Böyle bir işyerine, o mevkide ihtiyaç var mı?
O işyeri iştigal konusunda her türlü yükümlülüğün yerine getirmiş mi
Bir eğitim kurumuysa, öğrencileri için gerekli yeşil ve oyun alanları var mı?
Emniyet tedbirleri ile ilgili tüm hükümlerini yerine getirmiş mi?
Gıda sektörü ile ilgili bir işyeri ise gün içinde gelecek müşterilerine hitap edecek yeterli sayıda otopark ihtiyacını sağlayacak alana sahip mi?
Müzikli bir işyeri ise, gürültü kirliliğine neden olmayacak ses izolasyonuna sahip mi?
Uyması gereken desibel sınırlarına uyuyor mu?
Bunlar sadece birkaç örnek.
Ama bu ölü dönemde belediyelerimizin ortak kararla yeni bir anlayışı ortaya çıkartabilecekleri bir dönem olabilir.
Ruhsat için müracaat eden işyerinden o yörede kaç tane olduğuna ve yeterli ekonomiye sahip olup, olmadığına bir bakın.
Yeni açılacak bir tanenin daha mevcut olanın ekonomisine etkisi olup, olmayacağını araştırın.
İştigal sahasına göre otopark veya yeterli yeşil ve ortak alana sahip olup olmadığına bakın.
Tüm işyerlerini kayıt altında bulundurarak bir kaldırım boyunca aynı tür işyerlerinden birkaç tane açılmasına müsaade etmeyin.
Böylece önce açılmış işyerlerinin ekonomik olarak ayakta kalmasını sağlarken bir disiplini de kendiliğinden yaratmış olursunuz.
Mevzuat ve yasalar böyle bir tedbire karşı diyorsanız;
Meclisleriniz var.
Belediyeler Birliği var.
Medeni ülkelerde aynı mahallede iki kasap dükkânına ruhsat vermeyen örnek var.
Bir yerlerden başlayın.
Gerekiyorsa yeni kanun teklifleri verilmesini sağlayın.
Yatırım yapamasanız da, yeni bir şehircilik anlayışının gelişmesinekatkı sağlamış olursunuz.