İYİ Parti’den istifa eden Canik Belediye Meclisi Adayı Bedirhan Kılıç’ın yaptığı açıklamalar, iddialarinanılmaz.
İddia bile olsa üzerinde düşünülmesi gereken sözler.
Canik’in adayı ben olsam bu sözlerin hesabını tek tek sorarım.
Ama bakın, “Ben olsam”diyorum.
İYİ Parti’nin Canik Adayı kim?
Atıf Yiğit.
Kendisini daha öncede aday olduğu için ismen tanıyorum.
Tabii o zaman partisi değişikti.
Hangi parti olursa olsun bir adaya ve oluşturduğu iddia edilen meclis listesine yönelik böylesine ağır sözleri hazmetmek mümkün değil.
Hele işin içine para girdiği söyleniyorsa…
Bedirhan Kılıç diyor ki;
“Benden ofisimde Atıf Yiğit’in oğlu ve danışmanımın olduğu ortamda seçim sonrası ihale sözü vererek 200 bin lira istediniz. Şimdi neden inkar ediyorsunuz?”
İddialar çok da, bu en korkuncu!
Defalarca okudum, inanamadım…
Geçen hafta bir siyasetçinin benimle paylaştığı serzenişte aday yapılmadığı için Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in yeni adaya destek vermediğini söylediğini yazmıştım.
Bu söylemin doğruluğunu ancak AK Parti’nin yeni adayı teyit edebilir.
Ama şimdi Bedirhan Kılıç’ın peş peşe sıraladığı iddialar bu söylemden vahim ve korkunç!
Kılıç;
“-Mevcut AKP Belediye Başkanı Osman Genç ile neler görüşüyorsunuz?
-Osman Genç’in talimatıyla bir grup AKP üyesi bir grup neden sizlerle çalışıyor, ne tür bir pazarlık yaptınız?
-Adı yolsuzluklara karışmış bir belediye başkanı neden sizinle çalışıyor?
-Toplantılarımızda Osman Genç bize çalışıyor, demediniz mi?
-Canik ilçemizde hangi meclis üyelerimizden sıralama için ne kadar para aldınız?
-Osman Genç’i oğlu kaç adamını meclis listesine koydu?
-Kazanmak için hırsızlar ve kendini paraya satanlarla neden işbirliği yapıyorsunuz?”
Bedirhan Kılıç’ın iddiaları bu kadarla da bitmiyor ama ben Samsun Kent Haber’in yaptığı haberin bütünlüğüne dokunmamak için bu kadarıyla iktifa ediyorum.
Ama bu kadarı bile bir belediye başkan adayı için tahammül edilemez olmalı.
Sadece Atıf Yiğitiçin değil mevcut başkan Osman Gençiçin de öyle.
Ben aday olsam ve hakkımda böylesi iddialar ortaya atılsa sonuna kadar hesabını sorarım.
Dolayısıyla hem Yiğit’in hem Genç’in bu konuda kamuoyuna bir açıklama yapmaları ve iddialar hakkında gereğini yapmaları hem kendilerini savunma, hem de kamu vicdanını rahatlatma açısından gereklidir.
Çünkü iddialar hakikaten yenir, yutulur cinsten değil!