BAĞIMSIZ ve özgür yargıtaraflı, tarafsız yargı herkesin arzusu ve beklentisi.
Gün hiçbir zaman aynı kalmıyor.
Devir bir gün mutlaka değişiyor.
Bugün sana yakın olan yarın uzak kalıyor.
Yargıya, hukuka hükmetmek demokrasi tanımı içerisinde zaten düşüncesi bile mümkün olmayan olgu da, bugün hükmettiğinizi düşündükleriniz yarın sizin için hüküm verir duruma gelebiliyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi bunun örnekleriyle dolu.
Belki çok gecikmeli oluyor ama bir gün hak yerini mutlaka buluyor.
Geçmişte demokrasiye aykırı yapıya hükmedenlerin yıllar sonra da olsa tarih karşısında nasıl yargılandıklarına hepimiz şahit olduk.
Hepimiz ne istiyoruz?
Hak, hukuk, adalet.
Yargı bağımsızlığı.
Ve eşit yargılanma hakkı.
Yani senin hakimin, benim hakimim olmayacak.
Yasa ne ise yargı onu uygulayacak.
Kanunsuz uygulamaların, hukuksuzluğun karşısında herkes duracak.
Adalet terazisinin kefeleri hep dengede duracak.
Adaletin temsilci ve uygulayıcıları olan hakim, yargıç ve avukatların cüppeleri hep düğmesiz olacak.
Tüm bunları bugüne kadar ‘Bağımsız Türk Yargısı, Adalet ve Hukuk’adına savunduğunu düşündüğümüz insanlar vardı.
Kamuoyunun önüne çıkıp yapılan hukuksuzlukları ve adamına göre işleyen adalete karşı çıktıklarında, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargının tesisinin bir gün bu insanlar sayesinde mutlaka kalıcı olacağı çabalarının sürdürüleceğine inanıyorduk.
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğluda bunlardan biri ve hatta en başta geleni idi belki.
Ama gördük ki kendisi sadece ‘Yeşil Yargı’nın bir temsilcisi ve özlemcisiymiş!
Hak, hukuk, adalet, özgürlük diye tarif ettiğinin karılığı, Yeşil Pasaportmuş!
Kutlarım Sayın Feyzioğlu, yeni bir hukukunuz(!) pardon pasaportunuz oldu.
Hayırlı olsun!
Onun sayesinde aslında bizimle beraber olmadığınızı anlamış olduk.
Allah güzel günlerde kullanmayı nasip etsin!