YAŞADIĞINIZ yeri yorumlamak aynaya bakıp kendinizi görmek gibi bir şey.
Birçok detayı fark edemiyorsunuz.
Değişimi…
Gelişimi…
Ya hep aynı zannediyorsunuz…
Ya da aynaların sizi güzel gösterdiğini…
Kazın ayağı öyle değil ama!
Veya size aşina olanları fark ediyor.
Tesadüfen bir haberde okuyunca hak verdim kendisine…
Henüz tanışma fırsatı bulamadım.
Başlangıçta Samsun dışından gelmesini de biraz yadırgamıştım doğrusu.
Şayet tespitleri bizi yukarılara taşırsa o zaman; “İyi ki gelmiş” diyebiliriz.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlhan Bayram’dan bahsediyorum.
Kocaeli ile Samsun’u kıyaslıyor.
‘Kocaeli’nin borcu kağıt üzerine. Yapılandırması yapıldı. Yıllardır gelirinin yüzde 25’i kesilir ama bu durum Kocaeli’yi etkilemez. Önemli olan yönetim şekli. Samsun Büyükşehir’in geliri İsu’nun (Bizim SASKİ’nin karşılığı) su gelirinin yarısı kadar. Buranın çok borcu var. Maddi durumu çok parlak değil’ diyor.
İlgimi çeken bir başka tespiti 20 yıldır Samsun’a hiç yatırım yapılmadığını söylemesi.
Bu sözleri söylerken neyi kast ettiğini elbette biliyordur ama ben belki beklediğini bulamadığı anlamında algılıyorum bu sözleri.
Mesela Kocaeli’nin tüm yollarının beton asfaltla kaplı olması, kentimizin ise bu işe geçen dönem başlayarak bir hayli geç kalmış olması da bu sözleri tetikleyebilir.
Gerçi ben şahsen köy yollarının beton yerine satıhlarının iyileştirilmesinden yana olmuşumdur hep.
Köy yolu tarifine uygun olmalı.
Köy yolu gibi olmalı.
Sanırım Başkan Mustafa Demir de böyle düşünüyor.
Aslında sözümü bağlayacağım konu Genel Sekreter İlhan Bayram’ın çok ilgimi çeken tespiti.
“Kocaeli’nde Türkiye’nin her coğrafyasından insan var. Yapılmayan bir hizmet için anında tepki görüyorsunuz.
Burada ‘yol’ dediğiniz zaman salon alkıştan yıkılıyor!”
Yani neye ihtiyacımız var bilmiyoruz.
Yani ‘yatırım’ nedir fark edemiyoruz.
Yani millet eksiğini, güdüğünü görüyor.
Bize yol denilince alkışlıyor, uyuyoruz…
Ne diyeyim?
Görünen o ki, bir türlü gözümüzü açacağımız yok.
Uyumaya devam Samsun…