Zannederim Samsunspor’a gönül vermiş taraftarların sevindiği tek yön maçın sonunda gelen galibiyetti.
Sezona şampiyonluk parolası ile başlayan takımın başlangıçta her şeyi vardı.
Hedefi vardı.
Taraftarı vardı.
Renklere gönül veren bir yerel basını vardı.
Hepsinden önemlisi bu işe baş koymuş ve paraya sonuna kadar kıyan bir başkanı vardı.
Rahat bir sezon bekliyorlardı.
Ama sezon başından bu yana oynanan futbol ve kadroyu oluşturan futbolcular bu rahatlığı ve tadı neredeyse hiçbir maçta veremediler.
Aynen bu maçta olduğu gibi.
Ligdeki yerlerine baktığınızda Samsunspor’un bu maçta sonuca kolay gideceğini bekleyenler yanıldı.
Topla oynama yüzdesi yükseklerde olan Samsunspor bunu oyununa 90 dakika boyunca yansıtamadı.
İlk 45 dakikada tek bir şut vardı , o da Adanaspor‘dan geldi.
İkinci yarıda, Saviçeviç-İlyas değişikliği oyuna Samsunspor lehine biraz hareket getirse de golü bulan konuk takım oldu.
Adanaspor’un maç boyunca en etkili oyuncusu Celil’in takımının öne geçmesinde ortaya koyduğu futbolun etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Çıkana kadar iki pozisyonda kaleyi yoklayarak yerini Ahmethan Köse’ye bırakan nadir Çiftçi’yi golle buluşamadığı için suçlamamak gerek.
Çünkü özünde bir gol adamı değil.
Asıl soru, gol adamı olarak transfer edilen Tomane’nin neden hala sahada olmadığı.
Maçın Samsunspor adına tek güzel tarafı, maçın sonunda galip gelmesi.
Güzel futbolun bu kadroyla gelmesi galiba ikinci devre başına kadar mümkün olmayacak.
Devre arasında yapılacak nokta transferler, şayet yapılabilirse ancak o zaman taraftarının beklentisine uygun bir takımı sahada görebileceğiz.
Ama kime sorsanız bugünlerde aynı şeyi söylüyor.
Para var, harcayana yazık.
Emek var, sarf edene yazık.
Taraftar var, beklentisine yazık.
Bu kadar yazık arasında tek teselli, zor gelen galibiyet galiba.