YIL; 2010…
Bir kampanya başlatıldı Samsun’da.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun’da var, Samsun için al” diye başlattı kampanyayı...
Bir cümleden ibaretti ama içeriğine doğru baktığınızda çok şey ifade ederdi.
Çünkü bu kentte yetişen ve markalaşmış, ülkenim her köşesinde bilinip, tercih edilen mamulleri unutmuştuk neredeyse.
Marketlere taşınan alışveriş alışkanlığı, tezgahlarda tüketime sunulan markalarla belirlenmeye başlanmıştı.
Samsun’da üretilen çoğu ürün o tezgahlarda yer almıyordu, ne yazık ki!
Ne, Deveci’nin armudu, şeftalisi.
Ne, Takışoğlu’nun kaşarı.
Ne, Çamlıdağ’ın sucuğu.
Ne, Ulusoy’un unu…
Hatta Urfa biberi diye aldığımız biberin aslında Bafra Ovası’nda yetiştirildiğini bile bilmiyordu çoğumuz.
İşte böyle bir ortamda başkan Murzioğlu, Samsunlu kendi ürününe sahip çıkıp, nasıl yetiştiğini bildiği ürünü tüketsin diye başlatmıştı kampanyayı.
İlk günler çoğu vatandaş; “Hee, doğru” deyip, gaza geldi biraz.
Sonradan unutuldu, gitti…
Pandemi dönemi başlayınca zor günler yaşayan yerel esnafa ve işletmecilere sahip çıkabilmek adına, bir adım daha atıyor.
“Zor günleri aşmak, birlik ve beraberlikten, birbirimize destek olup, birbirimizi anlamaktan geçiyor” diyor.
Dayanışma kültürü tarihimizden gelen ve bizi biz yapan bir kültür sözleri, Murzioğlu’na ait.
Son derece haklı.
Bu zor günlerde kendimize, çevremize, yerele sahip çıkamıyorsak başka ne zaman çıkabiliriz ki?
Gün, o gün…
Gün yerele, yerel ekonomiye ve yerel işletmelere sahip çıkma günü.
İyi biliyorum ki hiçbiriniz bir Makro Market’e gittiğinizde yukarıda saydığım ürünlere aramak zahmetine kapılmadınız bile…
Ama çok şey üretiyor bu kent, aramasını, bulmasını, almasını bilene…
Una da ihtiyacınız var.
Kaşara da, armuda da, sucuk ve ete de…
Ha keza, bu kentte yetişen sebzeye de…
O zaman; burada varken, dışarıdan almak niye?
TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’na, bu anlamda koşulsuz destek veriyorum.
SAMSUN’da var, SAMSUN için al.
Unutma;
Başka SAMSUN yok!