Mustafa Kemal Atatürk ciddi bir devrimcidir. Hem şuurlu hem korkusuz bir devrimci.
Daha Harbiye’de başlamıştır O’nun vatan sevdası ve mücadelesi.
Libya’da O vardır, Çanakkale’de O vardır, Filistin’de O vardır ve Milli Mücadele’de de O vardır.
Çanakkale’de destanlar yazmıştır, Mondros’taki boşlukların farkına ilk O varmıştır.
“Müttefiklerin, milletimize acımasız bir politika uyguladıkları ve milli bağımsızlığımızı ve devletimizi ölüme sürüklemekte oldukları ortaya çıkmıştır. İzmir’i, Manisa’yı Yunanlılara işgal ettirmekle başlayan ve son derece acı çektiren davranışları İtalyanların Antalya ve Konya çevresinde askeri işgallerini genişletmeleri ile bir kat daha kötü bir durum alacak. Samsun ve Trabzon gibi Karadeniz limanlarımızın da aynı duruma uğratılması hazırlığına başladıkları anlaşılıyor.
… Milletin tutsaklıktan kurtarılması, egemen ve bağımsız olarak topraklarımızda yaşayabilmesi, ancak kararlı ve namuslu ellerin milleti kısa ve doğru yoldan haklarını savunmaya ve bağımsızlığı yönetmesiyle gerçekleşecektir. Sivil memurların güvenilir kişilerle el ele vererek bağımsızlığımızın savunulması için gerekli teşkilatın DOĞAL OLARAK GİZLİ VE DIŞARIYA KARŞI SEZİLEMEYECEK BİR YOLLA KURULMASINI ZORUNLU GÖRÜYORUM. BU İŞ, UZMANLIĞI DOLAYISIYLA, BİZ ASKERLERİN VATANSEVERLİK SORUMLULUĞUNA DÜŞMEKTEDİR...
… KIYIYA YAKIN OLUP YABANCI DENETİMLERİNDE UZAK KALMIŞ YERLERDEKİ SİLAHLAR, CEPHANE, DONATIM VE ASKERİ SAĞLIK GEREÇLERİNİN UYGUN BİR YOLLA SEZDİRİLMEDEN İÇERİYE TAŞINMASININ SAĞLANMASI, ÖZELLKLE DENETİM ALTINDA OLANLARIN DA KESİN BİR DURUM OLUŞDUĞUNDA KAÇIRILMA HAZIRLIKLARININ ŞİMDİDEN YAPILMASI…”
Bu telgrafın çekildiği tarih önemlidir. 29 Mayıs 1919
Yani Atatürk henüz Havza’dadır ve bu telgraf Karabekir Paşa’ya çekilmiştir.
Hani birileri “Atatürk’ü Samsun’a padişah gönderdi” derler ya onun için yazdım.
EVET; O GÖNDERDİ AMA GÖNDERENİN BEKLEDİĞİ İLE GÖNERİLENİN HESABI FARKLIYDI VE GALİP ÇIKAN DA GÖNDEREN DEĞİL GÖNERİLEN OLDU…