Aslı Konya yörüklerindendir.
Şişli Terakki Lisesi’nde okumuş, orada gösterdiği başarı nedeniyle İttihat ve Terakki Partisi onu burslu olarak İsviçre’ye göndermiştir.
Teşkilat-ı Mahsusa ile irtibatı orada başlamış ve ilk kurşununu sıkmıştır.
Herkes onun 15 Mayıs 1919’da sıktığı kurşunu, onun ilk kurşunu olarak bilir.
Halbuki bu onun ilk sıktığı kurşun değil, son sıktığı kurşundur.
Ondan önce sıktığı 3 kurşun daha vardır.
İsviçre’de bir sinemaya gider. Yıl 1911’dir ve İttihat ve Terakki subayları Trablusgarp’ta (Libya) İtalyanlar ile savaşmaktadır.
Film biz Türkleri aşağılamaktadır. Çeker tabancasını salonu boşaltır. Bu onun aynı zamanda Teşkilat-ı Mahsusa ile tanışması demektir.
Teşkilat-ı Mahsusa o günlerde Romanya’da Türklerin aleyhine kampanya yapan Buxton biraderler adlı iki kardeşi susturmanın derdindedir.
Talat Paşa Romanya’ya gidecektir. Teşkilat-ı Mahsusa aradığı fırsatı yakalamıştır.
Silahçı Tahsin ya da Hasan Tahsin diye bir fedai vardır.
Ama verilen bir görevi yerine getirmez. Ve İttihat ve Terakki Kulübü’nün zemininde boğularak öldürülür.
Silahçı Tahsin’in ya da gerçek adıyla Hasan Tahsin’in kimliği ona verilir ve ondan sonra da Hasan Tahsin adıyla anılır.
Devam edecek.