Çok beklenen ve çok tartışılan CHP Tüzük Kurultayı tamamlandı. Alınması gereken dersleri, Sayın İmamoğlu konuşmasında vura vura söyledi. Bu derslerden alınması gereken 2 tanesini tekrar edelim ve ne anlama geliyor anlatmaya çalışalım;
“Attığımız her adımı ‘Bu adım bizi iktidara yaklaştırıyor mu?’ diye sorgulamak zorundayız”
“Attığımız her adımı ‘Bu adım bizi iktidara yaklaştırıyor mu?’ diye sorgulamak zorundayız. Yerel seçimlerden sonra genel seçimi kolay kazanacağımızın algısı olmuştu. Bunun zararını gördük.”
Açıklaması;
17 HAZİRAN 20232 tarihindeki “SEÇİMLER, SAMSUN VE CHP'DE YAŞANANLAR!” başlıklı köşe yazımda söylediğim gibi;
Seçimlerde listeler açıklanınca bir karşılaştırma yaptım. Ve bu karşılaştırmayı listeleri yapan Genel Merkezimiz nasıl göremedi ona şaşırdık! AKP listelerine bakıyorum; 1 tanesi tüm iş adamlarının andığı Ticaret Bakanı, 1 tanesi yıllarca Samsun’da Büyükşehir Belediye başkanlığı yapmış, Samsun'umuza bence en çok faydası olan ve Samsun'un çehresini değiştiren en tanınan kişi olmak üzere 2 tane genel başkan yardımcısı var. MHP tarafında Türkiye'de tanınmış, TV programlarına çıkan bir profesör vardı ve seçimden 6 ay önce tüm Samsun billboardlarında resimleri konularak tanıtıma başladılar. Biz naptık CHP olarak? Son dakikaya kadar listelere kendimi koydurabilirim diyen parti yöneticilerimiz ile büyüklerimiz yüzünden kimseyi halkımıza tanıtamadan söz verilenlerle ve sözü bozmaya çalışan entrikalarla birbirimizin ayağını kaydırdık. Siz Samsun’da partililerin bir kısmi dışında kimsenin tanımadığı bir kişiyi koyarsanız kaybetmeye mahkum ettiniz demektir.
“Müzmin muhalefet dönemi artık bitmiştir”
“Her seçim farklı sürprizlerle doludur. Ama her seçimi kazanmak için ortak akılla hareket etme şartı vardır. Seçmen bize henüz ‘ülkeyi yöneteceksiniz’ demedi. Bizi izliyor. Belediyeleri nasıl yönettiğimize bakacak. Millete daha fazla nasıl da geçinemediğini anlatma vakti geçmiştir. Bizi gören vatandaş ‘Bunu geç. Bana ne yapacaksın onu anlat’ diyecek.
Açıklaması;
8 Haziran 2023’deki “ELEŞTİREBİLEN BİR PARTİ Mİ YOKSA DEĞİŞTİREBİLEN BİR PARTİ Mİ OLACAĞIZ?” başlıklı köşe yazımda söylediğim gibi;
Muhalefet vekillerimize bakıyorum; iktidarın yaptığı yanlışları ve eksikleri söylüyorlar! Doğru da yapıyorlar ama atladığımız daha doğrusu fark etmediğimiz bir nokta var. Artık insanlar neyin doğru, neyin yanlış ya da neyin gerçek veya yalan olduğuyla ilgilenmiyor. Yani insanlarımız artık neyi duymak istediklerini değil, kimden duymak istediklerini seçiyor. Ne kadar doğru ve gerçek muhalefet yaparsanız yapın, söyleyen doğru insanı bulmadıkça ne söylediğimiz artık toplumda anlam kazanmıyor. Peki, nerde yanlış yapıyoruz? Eleştirebilen mi, değiştirebilen mi olacağız? Bize oy verenlerin beklentisi; eleştirmeyi muhalefet sayan bir zihniyet değil artık. İktidarı değiştirebilen muhalefet yapmamız lazım.
Hep söyledik ama dinleyen olmadı, biz söyledikçe “Parti ilkelerine aykırı düşünüyor” damgası yedik.
Şimdi İmamoğlu tüzük kurultayında yüzünüze baka baka, vura vura aynı şeyleri söyledi alkışladınız.
Sayın İmamoğlu okumuş adam, kibar adam. Üyeler, delegeler dışındaki partiye oy verenleri ve partiyi ......... diyememiş, “incitmişsiniz” demiş.
Ha bir de şunu görmüş olduk. Partinin delege ve milletvekili profili bu son tüzük kurultayında belli oldu. 1366 delegenin 1000’den fazla imzası ile Büyük Kurultayda aday olan Sayın Kılıçdaroğlu, ilk oylamada 664 oy almış ve bu sayı 2. oylamada 536 oy almıştı. Sonra, Sayın Kılıçdaroğlu kendine ofis açmış ve her gün onlarca delege, milletvekili vb. ziyaret etmişti. Acı olan da bu, aslında bu ziyaretler parti için yapmıyorlardı. Ola ki Sayın Kılıçdaroğlu tekrar partide aktif görev alma ihtimaline karşı her iki tarafa oynuyorlar idi. Son tüzük kurultayında Kılıçdaroğlu’nun katılmaması ile taraflar netleşmiş ve yeni tüzüğü kabul etmeyen 36 kişi kalmış idi. Parti programını, yani CHP’yi iktidara taşıyacak ve iktidara gelince ekonomi, adalet, eğitim, sağlık vb.. konularda parti politikalarının neler olması gerektiğini delegeler ile belirleyecek.
Büyük kurultayda delegelere baktım. Yakın çevremden başlayarak, sağlık, eğitim, adalet, dış politika vb. herhangi bir konuda bir önerisi olan ya da halkı bu konuda ikna edecek delege veya delegeler göremedim. Samsun’da CHP’ye oy vermeyen halka, kendi sözünü dinletecek delegele yok. Olsaydı gazetelerde okurduk, toplum içinde kahvede sandalye üzerine çıkıp ben sizin için bunu yapacağım diyerek halkın kucakladığı birilerini görürdük. Yanlış biliyorsun, ben varım diyen varsa, yani Tüzük kurultayında önerisi olup kabul edilen delege varsa, bana yazabilir ve onun ismiyle tüm Türkiye’ye bu politikalarını duyurmaya hazırım.
3 Aralık 2022 tarihinde, herkesin koşa koşa gittiği ama şimdi kimsenin hatırlamadığı CHP ikinci yüzyıl vizyon toplantısını hatırlatayım? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ilan ettiği bu yeni vizyonu “siyaset üstü beyin takımı” dediği ve halen partide ve tüzük kurultayında olan 70 kişi ile beraber çalışıp herkesin içinden eleştirip ses çıkarmadığı ama ayakta alkışladığı gibi bir Tüzük Kurultayı oldu. Bu kurultayı da seçimler gibi anlatmak gerekirse;
“Konuşulmayan çok şey kaldı ama konuşulmuş kadar oldu”
Sağlıkla kalın...
Derdi " LİSTE !" olanın derdi, listeye girememek..!!!
Ağzınıza sağlık hocam, ancak bu kadar güzel tespitler olurdu doğrusu ama anlayana...
Ağzınıza sağlık hocam, ancak bu kadar güzel tespitler olurdu doğrusu ama anlayana...