Son hak dini İslam’ın ve Müslümanların en güzel ve önemli olan ramazan ayını, pandemi nedeniyle birbirimizden ve sevdiklerimizden ayrı geçirdiğimiz iki senenin sonunda, bu sene daha bir anlamlı geçiriyoruz.
Herkes daha sakin, daha hoşgörülü, daha paylaşımlı yaşıyor.
Bu ramazan eski ramazanlar gibi yaşatılıyor.
Ramazan ayı öncesi insanlarımızdaki tahammülsüzlük ve stres, ramazanın gelişi ile bir anda dağıldı.
Tutan-tutmayan herkes daha bir şükrediyor çünkü salgın son iki yılda hepimize sevdiklerimizi her an kaybetme korkusunu yaşattı.
Herkes birbirine yardım ediyor. Bu yazımızda ise hiç aklınıza gelmeyen bir noktaya değinmek istiyorum.
Atakum'un tam merkezindeki bir okulda öğretmenin anlattığı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Bir gün, öğretmenimiz bahçe nöbetçisi iken yere düşen bir para buluyor ve bahçede koşan bir öğrencisine verip "Git kantinden kendine bir şey al" diyor.
Çocuk şaşırıp alıyor. Kantine gittiğinde elinde para kantinciye bakıyor; kantinci ona bakıyor. Bu sırada bu olayı uzaktan gözlemleyen öğretmen çocuğun parasının yetmediğini düşünüyor ve yanına gidiyor. Duyduğumuzda hepimizi üzen o diyalog başlıyor.
Ortaokulda okuyan bu öğrenci hayatında hiç okula evden para alarak gelmemiş. Hiç okul kantininden alışveriş yapmamış. Sabahtan akşama kadar evden getirdiklerini yemiş. Kantinci çocuğa "Oğlum hiç buradan köfte-ekmek yemedin mi?" diye soruyor.
Çocuğun verdiği cevabı yazmak bile içimden gelmiyor. Böyle bir durumla karşılaşınca öğretmenler hemen okulda aynı durumda olan, ailesinden harçlık almadan okula gelen öğrencileri araştırıyorlar.
400 öğrenciden 75'inin aynı durumda olduğunu öğreniyorlar. Atakum'un merkezinde bir okul...
Öğretmenler ve kantinci elini taşın altına koyuyor ve 8 TL olan köfte-ekmek fiyatını maliyet fiyatı olan 5 TL’ye indirip okulda aralarında para topluyorlar ve bir öğrencinin bir aylık öğle yemeği parası olan bursu 75 öğrenciye sağlıyorlar. Bu sonucu duyduğumda çok mutlu oldum. O okulun öğretmenlerinin ve kantincinin yüreklerinden öpüyorum.
Ramazan sadece aç kalmak ve akşam yiyeceğimiz ziyafeti beklemek demek değildir.
Okula hayatında bir gün bile cebinde harçlıkla gelmemiş; okul kantininden parayla hiçbir şey almamış ve sabahtan akşama kadar, evinden getirdiği ile karnını doyurmaya çalışan çocuğun hissettiği nefsi açlığı; arkadaşına uzaktan bakarken yüreğinde hissettiği ezikliği anlamak demektir.
Eğer biz bu duyguları paylaşmıyorsak ramazan bizim için sadece aç kalmak demektir.
Bu yazıyı okuyup kendini o çocukların yerine koyan, o çocuklara yardım eli uzatmayı, Ramazan'nın bereketi ile paylaşmayı isteyen herkesin buna vakıf olması dileklerimle...
YÜCE RABBIM KAINATI YARADAN ALLAH'IM bizlere o merhamet vicdanı nasip etsin sadece ramazanda değil bir ömür boyu paylaşmayı nasip etsin INSAALLAH