Ülke futbolunun iki köklü kulübünün Timsah Arena’da bir kez daha karşılaşır olması mutluluk verici bir olay gibi görünse de bunun bir alt ligde gerçekleşmesi bir o kadar hüzün vericiydi.
Muhteşem tribün desteğini de arkasına alarak maça hızlı bir başlangıç yapan Bursaspor, ilk dakikada Ofosu ile net pozisyon yakaladı ancak Samsunspor’un bence bu sezonki en iyi transferi kaleci Aykut gole izin vermedi. Her iki kanadı da etkili kullanan, ayağa isabetli paslar yaparak Samsunspor kalesini bunaltan ev sahibi ekibe karşı akıllı savunma kurgusunu ortaya koyamadı kırmızı-beyazlı ekip. Rakip ataklarını savuşturup ilk yakaladığı fırsatta kaleyi düşünen Samsunspor, golü bulup öne geçti. Soldan savunmanın arkasına sarkan Mehmet Akyüz topu ceza alanına ortaladı Luca Capan’a çarpan top yön değiştirip filelerle buluştu.
Yediği şok gole rağmen galibiyete aç susuz bir takım vardı sahada. Aykut üzerine mermi gibi gelen şutlara geçit vermedi. Ne skoru tutabildik ne de oyunu. Sazı çalıp söyleyen hep ev sahibi ekip oldu. Hocaya sorsan ki Kocaelispor maçı sonrası açıklaması da bu yönde; “Hep önde oynayan bir takım olacağız” demişti ancak görüldü ki takımı onun istediklerini yapamıyor. Golü saymayın koca doksan dakika da kaleye tek bir şut çeken olmaması sizce de tuhaf değil mi?
Hani özlü bir söz vardır; “Zincirin en zayıf halkası kadar güçlüsündür” diye…
Samsunspor takımının en zayıf halkası da savunmanın canlı bombası Boli’dir…
Arkasına kaçırdığı forvet adamları yüzünden pek çok kez ev sahibi ekip kaleci Aykut ile yüz yüze geldi. Takımın direnç gösterdiği anda uyduruk bir penaltıya sebep oldu. Yenen üç golü de iyi etüt edin. Rakip kaleye şut çekerken arkadaş bırakın tehdit yaratmayı, arkasını dönerek gole sebebiyet verdi. Bir takımın kaderiyle, arkadaşlarının emeğiyle, taraftarların umuduyla oynamak bu kadar ucuz olmamalı. Geldiğinden bu yana durum böyle. Sormak gerek sözleşmesinde, “kayıtsız şartsız, her maç oynayacaktır” maddesi mi var? Kimse ahkam kesmesin bu maçın günah keçisi Boli’dir.
Boli kötünün kötüsüydü de diğerleri iyi miydi? Oyun planı olmayan ne yaptığını bilmeyen bir takımda hemen herkes tel tel döküldü. Üç gün evvel öve öve bitiremediğimiz Tomane sahada yokları oynadı. Orta saha evlere şenlik, sonradan oyuna gol umuduyla alınan Fofana tam bir hayal kırıklığıydı.
İkinci deplasmandan da eve eli boş dönülüyor. Zirveyi planlayan bir takımın buna hakkı yok! Kabul edilemez bir durumdur bu durum. Takımın ciddi anlamda öz eleştiriye ihtiyacı var. Herkes şapkasını önüne koyup nerelerde yanlışlıklar yapıldığını görsün, tedbirini ona göre planlasın. Testi kırılmadan önlem alınsın. Birileri de çıkıp, her yenilgi sonrası masallar anlatmasın, bu millet aptal değil, futbol cahili hiç değil. Boş laflara karınları tok!