Öğretmen nasıl olunur?
İlkokul 4 yıl, ortaokul 4 yıl, lise 4 yıl toplam 12 yıl okursun.
Üniversite sınavına girer, yeterli puan alır, tercih yaparsın Eğitim Fakültesi’nden 4 yıl sonra mezun olursun.
Şansın yaver gider, atanırsın.
Seni yetiştirenler gibi sen de çocuklara eğitim verirsin.
Sınıfa girdiğinde apoletini taşıdığın branşla ilgili bilmek zorunda olduğun her şeyi aktarırsın.
Bunu yaparsan adının peşine “öğretmen” takarlar.
Kimya öğretmeniysen, çocuk “Öğretmenim H2O nedir?” diye sorduğunda yanıt veremez isen senin adın “Hasan 2, Osman salak” olur.
Kısacası mesleğin adamı değilsindir.
Hakem nasıl olunur?
TFF bir haftalık kurs açar, katılırsın.
Öğretilen oyun kuralları kitabını ezberler, kurs sonunda yapılan yazılı sınavdan en az 70 puan alıp stajyer hakem olur çıkarsın.
Sonra araya ağabeylerini, dayılarını sokar, bir anda kanat takar yükseklere uçarsın.
Bileğinin hakkıyla gelmediğin yerde an gelir öyle bir hata yaparsın ki adeta b… batarsın.
Çıkmak istesen de debelendikçe dibe gidersin.
Sınıfta, H2O’yu bilmeyen Kimya öğretmeni ile futbol oyun kurallarını bilmeyen hakem aynıdır.
Aralarında fark yoktur.
Ümraniyespor-Samsunspor maçının hakemleri için gelinen nokta budur.
Hakemleri diyorum, zira bu vakada tek suçlu orta hakem değildir.
İki yardımcı ve 4. hakem, hatta hatta maçın hakem değerlendiricisi de suça iştirak etmişlerdir.
Hele hele gözlemci ya da temsilcinin olaya müdahale etmemesi faciadır.
TFF bu konuda Samsunspor’un itirazını nasıl değerlendirir?
Hakemini mi korur?
Samsunspor’un hakkını mı teslim eder?
Onu zaman gösterecek!
Ama bilinen, görünen bir şey varsa o da hakem eğitiminin ve seçiciliğinin sınıfta kaldığıdır.
TV’lerde sıklıkla eleştirilen, tribünlerce futbolun katili olarak gösterilen hakemlerin yeniden bir yapılanma içerisine sokulmasının zamanı geldi, hatta geçiyor.
TFF yönetimi içerisindeki unsurlar her dönem tetikçi olarak nitelendirilen isimlerle çirkin emellerine ulaşmak istemişlerdir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bunlar varlıklarını sürdüreceklerdir.
Samsunspor, futbol hakemlerinden mağduriyet yaşamış takımlar listesinin ilk basamaklarında yer almaktadır.
Kurulduğu ilk yıl Ankara Emek Mahallesi’nde bir daire karşılığı Güneşspor’a maçı satan Muzaffer Sarvan’ı hatırlatmak isterim.
Dönemin MHK Başkanı Bülent Yavuz’un talimatını yerine getiren Ergül Yücadağ’ı da unutmadık!
Mutlu Çelik, Hüseyin Göçek, Süleyman Abay, Erman Toroğlu ve adını anımsayamadığım pek çok hakemi Samsunspor camiası asla unutmadı, unutmayacak da…
Hepsi de rahmet ve saygıyla anılmaya devam edilecek!
Ramazan Keleş bu çirkin zincirin son halkasıdır.
Üzücü olan taraf her zaman saygı duyduğumuz, bir harf için 40 yıl kölesi olduğumuz kutsal öğretmenlik mesleğinin bir parçası olduğudur.
Aynı zamanda da futbol hakemidir.
Branşını bilmiyorum.
Diliyorum ki futbolu bildiği gibi değildir.
Futbolu bilmediğini ortaya koydu, ispat etti.
O ve arkadaşları hakemlik mesleğini vakit geçirmeden bırakmalıdırlar.
Düdüklerini, tuttukları bayrakları hatıra olarak duvara asmalıdırlar.
TFF Merkez Hakem Kurulu lisanslarını iptal etmeli, camiadan uzaklaştırmalıdırlar.
Yapmazlarsa, düşünürüz ki “Bunlar MHK’nin tetikçi hakemlerinden biridirler…”
O nedenle cezalandırılmadılar.
Böyle bir durumda söylenecek tek şey kalıyor.
“Böyle başa, böyle tarak!”
Samsunsporlu futbolcuların görevi bundan böyle sadece rakiplerini değil, hakemleri de yenmek olacaktır…
Zafere gidecek yol böyle kat edilecek, başka türlü değil.
Sevgili dostum oynadığımız futbol ortada Hakemin kural hatası bize bir şans daha verilmesi olmuştur. İnanıyorum ki bizim itirazlarımız hep centilmenlik dışı olduğu yönündedir tıpkı sakatlıkta rakip takım oyuncusu topu dışarı atar rakibi de topu taç atışından rakibe ATAR gibi... Allah'tan itiraz iki oyuncu oynamadığı yönünde koysaydı hakem hatırlayıp santra yapılmadan aut kararını verirdi. TFF'nin gözlemcisi de bu yönde rapor yazarda tüm video çekimleri de itiraz dilekçesinde sunulduğunda maçın tekrarı kaçınılmaz olacaktır. İnanıyorum ki oyuncular ve hoca itirazlarınıza kuralın iki oyuncu maddesini hakem gibi hatırlamadılar. Hatırlasalardı 3 puan için kendilerine yeni bir maç şansı bulamayacaklardı.