Kovid-19 işlerini yapmalarına imkan tanımıyor.
Kursları kapalı, öğrencileri ise evde…
Çalışamadıkları için ücret de alamıyorlar.
İşsizlik maaşları yok.
Borçları çok.
Bankalardan kredi çekemiyorlar.
Sağlık güvenceleri yok.
Elektrik, su, doğal gaz, yeme içme, kira gibi zaruri giderlerini karşılayamıyorlar.
Memurlar gibi çalışıyorlar ancak memur değiller.
Sayıları 90 bini aştı.
Demokratik haklarını kullanarak örgütleniyorlar.
Haklarını elde edebilmek için en üst makamların kapılarını aşındırıyorlar.
Ciddi ciddi sorunları var.
Sessizliğe gömülmek istemiyorlar.
Seslerinin duyulmasını istiyorlar.
Kovid’in hayatımıza girmesiyle birlikte ne yapacaklarını şaşırmış haldeler.
Kimden mi söz ediyorum?
Halk eğitim merkezlerinde görev yapan usta eğiticilerden tabii ki…
Sanat ve meslek edindirme kurslarında görevli olan eğitmenler olan usta öğreticiler, mart ayı ile başlayan süreçle birlikte nefes alamıyor.
Kursları devam edenlere maaş ödenirken kursları kapananlar mağdur duruma düştü.
Haziran ayı itibari ile tüm kurslar kapandı.
Yeniden açılma beklenirken, bu kez kasım ayında tüm kurslar durduruldu.
Ücretleri ödenmediğinden evine aş götüremeyen, çoluğunun çocuğunun ihtiyacını göremeyen on binlerce usta öğretici nereye gideceğini ne yapacağını bilemiyor.
“Kapattık, açmıyoruz” demek kolay.
Gerekli önlemleri alarak kursları açık tutmak da kolay.
Ne duruyorsunuz?
Eee hadi yapsanıza!
Ha son olarak, sorayım “Nedir sizin şu spora olan antipatiniz?”
Her bir kursa gösterdiğiniz ilgi ve sevgiyi spora karşı neden göstermiyorsunuz?
Gerekçeli açıklamanızı yapın da bizler de öğrenelim…