Anlayamıyorum…
Elin takımlarındaki, siyahiler topa sahip olunca oyun kuruyor, pas yapıyor, kıçlarına roket takılmışçasına topla metrelerce yol kat edip gol yapıyor.
“Gitti” denen maçı, bir iki varyasyonlarıyla lehlerine çevirebiliyorlar da…
Bizim, gelirken bando mızıka, kırmızı halıyla karşıladıklarımız, yerel basının balon gibi şişirip, göz boyayıp önümüze attığı yabancı oyuncular niye onlar gibi değiller?
Elin takımlarındaki futbolcu izleme ekipleri nerelerden, ince eleyip sık dokuyup kaliteli olabilecek oyuncuları bünyelerine monte ederlerken, bizim izleme ekipleri kulüpte beş taş mı oynuyorlar?
Menajerler ellerinde CV ve CD’lerle futbolcu pazarlarlar.
İşleri budur.
Sazan avcısı da denir adlarına.
Yersen…
Şimdi sorsam, “Bu alınan oyuncuları bir kez olsun çıplak gözle izlediniz mi?”
Allah için bir kerecik izlediniz mi?
Soruyorum yahu ne var bunda?
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz.
Vatandaşın bilgi edinme kanunu var.
Resmi Gazete’de 24 Kasım 2003 tarihinde yayınlanan 4982 sayılı kanundan söz ediyorum.
Şaka bir yana, çıkın ortaya “Yanlış yaptık deyin, hata yaptık, beceremedik transferi” deyin…
İşin ucunda ölüm mü var?
Yok elbet…
Var olan, giden umutlar, kaybolan mutluluklar ve en önemlisi de paracıklar.
Lig atlamış bir takım onca transferine rağmen geçen sezonki kadrosuyla oynuyor.
Hem de bir üst lige çıkma hedefiyle…
Bu kadroyla zor bir işe soyunulduğunu geçen on maçlık süreçte açık seçik görüyoruz.
4 galibiyet, 1 yenilgi lig rekoru kırılan 5 maçlık beraberlik serisi…
Biliyorsunuz değil mi?
Lig lideri Altınordu’nun tek bir yabancısı yok!
Onlardaki futbol hiçbir kulüple örtüşmüyor.
“Ya tutarsa?” ile değil, doğru mantıkla yapıyorlar işlerini…
Görünen o ki devre arasında bir harmanlama söz konusu.
Gidenler çokça, gelenler de bir o kadar olacak.
Yine sel gibi paralar akacak!
Bu işler deneme yanılma yöntemi ile olmaz.
Birbirinden farklı çıplak gözlerle, defalarca izlemek, kılı kırk yarmakla olur.
İkinci yarı için bir yedekleme yapılmış bile.
Transfer döneminde takım bulamayıp aylarca yatan adam getirilmiş.
Yine “ya tutarsa” metodu…
O geldiyse bavulunu hazırlayan kim?
Bekleyip göreceğiz…
İnşallah, biz yanılırız, siz haklı çıkarsınız.
Bizim tek suçumuz Samsunsporumuzu deli gibi sevmek.
Hayattaki tek suçumuz varsın bu olsun.
Yazınıza sonuna kadar katılıyorum benim şahsı görüşüm bir takıma bir taneden başka afrika kökenli futbolcu almıyacaksın çünkü çok bencil ve kompleksli insanlar.
Eline ve yüreğine sağlık Hocam...