Sezonun boyu kısalmaya başladı.
Tek haneli rakamlara inen haftalarda mayıs ayı gelende nihayetinde son bulacak.
Eskilerin deyimiyle; ak ile kara geçitte belli olacak!
Görünen o ki ligin şekillenmesi öyle kısa vadede ortaya çıkmayacak. Adana Demirspor’un haricinde havlu atan takım henüz görünmüyor. Lig biterken pek çok takımın yüzüne adeta nur yağıverdi.
Düştü denilen Hatay ve Bodrum takımları puan heybelerini doldurmaya devam ediyorlar. Keza Kayserispor da öyle. Bu üç takımın ortak yönleri şu. Üçü de hocalarını değiştirdi. Gelen hocalar da fark yaratmaya başladı.
Sivasspor, Konyaspor, Antalya’nın iki temsilcisi ve Rizespor ateş hattının içerisinde yer alıyorlar. Futbolseverler şampiyonun kim olacağından çok, küme düşecek üç takımın kimler olacağı sorusuna yoğunlaşmış durumdalar.
Yukarılara bakacak olursak…
Galatasaray açık ara şampiyonluğa doğru koşar adımlarla gidiyor. Puan farkı bir hayli açıldı.
Fenerbahçe belli ki ikincilik koltuğunu kimseye kaptırmayacak!
Zaten arkasından gelen Samsunspor’un da buna pek niyeti yok. Şimdilik üçüncülük koltuğunu sevmiş gözüküyor. Gelecek sezonlarda işin rengi değişebilir.
Avrupa’ya ligi ilk dörtte bitirenler gidebiliyor. Türkiye Kupası’nı alan takım da onlara dahil oluyor. Kupayı üst sıradaki iki takımdan biri alırsa lig 5.si de Avrupa kupalarının yolunu tutabilecek.
Ligin orta sıralarında bulunanlar da kendi aralarında eğlensin dursun. Ligde var olmaktan başka bir beklentileri yok.
Kalan 9 maçta Samsunspor ne gibi sonuçlara imza atacak?
Beklentiler içeride ve dışarıda alınan sonuçların devamı yönünde. Takımda o güç ve kudret mevcut. Tek sorun rakibin gücü değil, o bir şekilde hallolur da hakemlerle nasıl baş edilecek?
Doğrusu çok merak ediyorum.
Adamlar bir tuhaf, değişik, ne yaptığını kendilerinin de bilmediği bir ruh halindeler.
Üfledikleri düdüklerle haklının hakkını vermekten çok uzak duruyorlar. Bu garip durum, ülke futbolunun marka değerini aşağılara doğru çekiyor. Hiç kimse de önlem almıyor.
Bizim çocuklar takımlarını Avrupa’ya götürmeye kararlılar. Bize düşen tribünlerde boş yer bırakmamak, hep destek, tam destek vermek. Ayağımıza kadar gelen bu fırsatı tepmemek, hayaller süsleyen bu başarıda pay sahibi olmak.
Daha önce de söylemiştim.
Bir kez daha hatırlatma yapayım.
Pasaportlarınızı çıkarmayı da ihmal etmeyin. Sonra geç kalmış olursunuz.