Samsunspor ligin liderini devirebilseydi, rakiplerine büyük gözdağı vermiş, özgüvenini ikiye katlamış olacaktı.
Olmadı, olamadı…
Zirve ile aradaki mesafe de ister istemez açıldı.
Alınan yenilgiye sebep sonuç ilişkisi içerisinde iyice analiz etmek önemli.
Bunu yapacak olan Ertuğrul Sağlam ve teknik ekibinden başkası değil.
Takımın en önemli rakibi bence korona virüs…
Bırakın ideal kadro kurup kurmamayı, bu illete yakalanmayanlar çemberin daraldığını, bunun korkusuyla yaşadıklarını tahmin etmek zor değil.
Bu illet virüs ne doktoru tanıyor ne de başka birilerini…
Kimseye torpil yapmıyor, zayıf bulup yakaladığında yataklık ediyor.
İşin yoksa uğraş dur.
Ne moral bırakıyor ne de motivasyon…
Sahaya çıkanların yüz ifadelerini dikkatle süzün…
Tebessümden uzak, donuk, silik…
Akıllarından geçen belli, “Bugün sahadayım belki de yarın karantinada olacağım” endişesi…
Olup olmadığını bilmiyorum ama şurası bir gerçek takım içinde mutlaka bir psikolog yer almalı.
Alınmakta olan sağlık tedbirleri artırılmalı.
Bir yerlerde açık kapı var ki bu illet açık bulup içeri giriyor.
Yenilgi üzerine deplasmandan alınacak bir galibiyet ağızlara bir tat, lezzet getirir.
Şanslı bir hafta da olunduğunu düşünüyorum.
Puansız Eskişehirspor karşısında alınacak üç puan kaybolan neşe ve mutluluğu yerine getirir.
Yeter ki futbolcular giydikleri formanın hakkını verebilsinler…