Tribünlerde değiliz, malum pandemi var, aylardır stadın yolunu unuttuk.
Ne zaman canlı olarak maçları izleyebileceğiz?
Maalesef bu sorunun yanıtını verebilecek hiçbir yetkili yok!
Taraftarlar özellikle iç saha maçlarında takımı tesislerden maça yolcu ederken varlığını hissettiriyor, destek vermeye çalışıyor.
Başka elinden bir şey daha var o da sosyal medya…
Her türlü niyet sahiplerinin rahatlıkla kullanabildiği yer.
Samsunspor’lu teknik heyet ve futbolcuların hesaplarına ulaşıp destek verenler de var, köstekleyenler de…
Bazıları kantarın topuzunu kaçırıyor, kabul edilemez ifadeler kullanarak bulandırıyor.
Ki ben onların yüreklerinde zerre kadar kırmızı-beyaz-siyah sevginin olduğunu düşünmüyorum. Çoğu da feyk hesaplar kullanarak, yani gerçek kimliklerini gösterme cesaretinden uzak bir yolla, sözüm ona Samsunsporlu görünüp ağır eleştirilerde bulunuyorlar.
Ben şahsen, bir tekinin bile Samsunlu, Samsunsporlu olduğunu düşünmüyorum.
Hani bir söz vardır: “Bir lafa bakarım laf mıdır diye, bir de söyleyene bakarım adam mıdır diye.”
Anlatmaya çalıştığım da tam olarak bu.
Her yazılana yanıt verme yanlışlığına düşüp adam yerine koyma çabası içerisinde olmamak gerekir diye düşünüyorum.
Gerçek Samsunsporlu böyle yapmaz.
İyi günde kötü günde hep takımının yanında olur.
Şunun şurasında ligin boyu kısaldıkça kısaldı. Heyecanın zirve yaptığı döneme giriliyor.
Son 7 maç…
Akla karanın belli olacağı geçide geldik.
Tribünler açık olsa, bu taraftar neler yapardı, neler?
İçeride, dışarı da yıkardı ortalığı, 12. adam olarak oyuna dahil olurdu.
Ama yukarıda da belirttiğim gibi sizin de bildiğiniz gibi lanet kovid-19 sıkıntısı var.
Taraftarımıza düşen görev, başka yollar kullanarak takıma olan inancı, güveni, desteği göstermek.
Ben inanıyorum, bu takım Süper Lig’e zirvede yer alarak çıkacak.
Bu başarıda pay sahibi olmak isteyenlere sesleniyorum.
Gelin bir olalım.
Bir olursak bizi kimse yıkamaz.
Samsunsporlu olmak her faniye nasip olmaz.
Farkındalığımızı yedi düvele göstermenin zamanıdır.