Önceki akşam televizyon karşısında kitlendik. Balıkesirspor ile Samsunspor arasındaki U19 1.Lig şampiyonluk maçını izlemeye başladık. Bir heyecan, bir coşku içerisinde idik. Maçın ilk dakikalarında yenen gole rağmen gençlerimize olan inancımızın yüksekliğinden olacak, moralimizi bozup, keyfimizi kaçırmadık.
Futbolun doğrularını yapan, dikine oynayan, ayağa düzgün pas yapan, adam eksiltme yeteneğine sahip oyunculara sahip olmanın verdiği avantaj ile yemeden atılan iki gol ile maçı kazandık. Ligini açık ara lider tamamlayan, çeyrek final’de Adana Demirspor’u, Yarı finalde de Bursaspor’u yenen kırmızı beyazlı gençlerimiz Balıkesirspor engelini de geçerek, ŞAMPİYON oldular.
Camia olarak böyle bir sevince çok ihtiyacımız vardı. Emeği geçen hemen herkesi tebrik ediyor, alkışlıyorum. Takımı izledikçe inanın A takımının oynadığı futbol ile mukayese getirmez bir mantaliteye sahip olduklarını düşündüm. Bunda teknik adamın etkili dokunuşunun olduğu söylemek mümkün.
Recep Samet Boyar bu gurur tablosunun sanatçısıdır. O’nu, ekibini, futbolcularını, alt yapı yöneticilerini işlerini doğru yaptıkları için tebrik etmek herkesin görevidir. Yolun sonunda gelen başarıdan duyduğumuz mutluluk ve gururu yazıya dökmek inanın zor zanaat. Maç sonu yaşattıkları keyif tarif edilemez duygularla dolu idi.
Recep Samet hoca hem alaylı, hem de mektepli biri olarak, Samsunspor sevdalısı biri. Gel dediklerinde gelen, git dediklerinde de giden tam bir görev adamı. İşini keyifle yapıyor, futbolcularla olan diyaloğu abi kardeş ilişkisi şeklinde. Dara düşüldüğünde A takımın başına geçmiş, takıma kısa sürede yaptığı sihirli dokunuşlarla göze hoş gelen bir futbol oynatıp, bunu sonuçlara da yansıtmış bir kimlik.
Çok bilenler sezon sonu yeni bir hoca arayışına girdi. Hatırlayınız, yerel basın adeta hoca loto oynayarak her gün yeni isimler ortaya atmıştı. Sonunda tombaladan Mehmet Altıparmak çıktı. Çok bilenler burunlarının dibindeki kendi evlatlarını görmemiş, görmezlikten gelmişti. Samsun futbol camiasının bilinen birkaç isim dışında futbol camiasına teknik adam soktuğunu gördünüz mü? Ben görmedim. Recep Samet Boyer bunu fazlasıyla hak ediyor etmesine de yöneticilerimiz hala gözünü dışarılarda tutuyor, tercihini onlardan yana yapıyor.
Adı gelişim ligi olan bir turnuvanın sonunda akıllara takılan bir konu var. Ülke futbolunun gelişmemesi için çok çalışan TFF ülkeyi yabancı futbolcu çöplüğüne döndürdü. Afrika’nın neredeyse balta girmemiş ormanlarından topa vurmasını bilen herkesi transfer edeceğiz. Hayatlarında on doları görmeyenlere on binlerce dolar basıyoruz. Bizleri söğüşleyen menajer denen arabulucuları hiç konuşmuyorum bile.
Sizin anlayacağınız ülke futbolunun her ligindeki kulüpler boğazlarına kadar borç batağına gömülmüş vaziyette. Samsunspor bundan nasibini ziyadesiyle aldı. Ne yazık ki buna dur diyecek bir federasyon yönetimi gelmedi. Ortada Altınordu ve Bursaspor gibi örnek var iken iş bilmez yöneticiler hala yabancı futbolcu alma derdinde.
U19 organizasyonuna yabancı oyuncu serbestliği tanımak futbolun göbeğine dinamit koymaktan farksız bir uygulamadır. Bunu kim akıl etmişse saygılarımı sunuyorum kendilerine. Balıkesirspor takımında üç yabancı vardı, diğerlerinin pek çoğu da yurt içi devşirmesiydi. Samsunspor takımının ise büyük çoğunluğunun kendi şehrinin evlatlarından, kendi alt kademelerinden gelen oyunculardan oluştuğunu gördük. TFF utanmazsa minikler ligine de yabancı futbolcu ithal edecek. Bu söylemlerimden ırkçı bir düşünceye sahip olduğum fikri çıkmasın. Kimlerin bu dandik zihniyette olduğu son Avrupa şampiyonasının finalinden sonraki gösterdikleri eylemlerden bellidir. İngiltere’de üç penaltıyı kaçıran siyahi oyunculara karşı büyük bir tepki ortaya koyuldu. Bu yanlışı vurgulayarak yazıma nokta koyayım.