Samsunspor geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Fenerbahçe'ye şampiyonluk yolunda çelme taktı.
Kadıköy'den ev sahibi için şok bir sonuç, Samsunspor için de hak edilen, ağır bir emek verildikten sonra bileğinin hakkıyla alınan bir puan çıktı.
Maçın başlarında Samsunspor aleyhine sarı kartları havalarda sallayan Cihan Aydın, tüm taktir haklarını ev sahibi ekipten yana kullandı.
Üzerinde giymediği sarı lacivertli forması eksikti. Bir ikili mücadelede aldığı darbede kanayan dudağını gösteren Mairus'a gösterdiği kırmızı kart onun futbol cahilliğini tescil etmeye yeterli bir hareketti.
Holse'nin ceza sahası içerisinde Amrabat tarafından yere indirilmesine kayıtsız kalması akıl dışı bir davranıştı.
Maç sonunda 8 dakikalık uzatmayı anlamakta zorluk çektik. Oyun durmadı, bu neyin 8 dakikasıdır?
Hakemin yanlı tutumu, Samsunsporlu futbolcuları daha da hırslandırdı. Takım eksik kaldıktan sonra hücumu düşünmeyip zoraki savunmada kaldı.
Oyuna giremedi. Üçüncü bölgede etkisiz kalındı. Livakoviç’e tek bir şut çekilemedi. Maç duvar tenisine döndü.
Top rakibe bırakıldı, arkasına geçildi. "Savunma nasıl yapılır?" dersi verildi.
Fenerbahçe takımı 50'ye yakın kaleye orta gönderdi. Kafa şutlarının çoğu karavanaydı. İsabetli olanları da sahanın kahramanı Okan'ın müthiş kurtarışlarıyla sonuçsuz kaldı.
Maçı tribünden izleyen A Milli takım hocası Montella, Okan'ı izledikçe zannediyorum ki utanmıştır. Bu çocuğu kadroya almayacaksın da kimi alacaksın?
Aldıkların ise ortada.
Okan'ın milli olması için hangi takımda oynaması gerekiyor?
Yaptığın kocaman bir ayıptır Montella efendi!
Senin akıl hocan kim ise hemen değiştir.
Avrupa yolunda takipçileri Eyüp ve Beşiktaş'ın puan kayıpları yaşadığı bir hafta da Samsunspor zor bir deplasmandan puanla dönerek kutlu yürüyüşünü sürdürdü.
Benim merak ettiğim bir konu var.
TV kanallarında bozuk plak gibi ötenler, acaba neler yumurtlayacaklar?
Borazancılar hangi marşı üfleyecekler?
Şerefsizliğin, onursuzluğun yağmur gibi yağdığı bu ligde, ıslanmadan kuru kalmanın adıdır: SAMSUNSPOR.
Bunu herkes kabullensin.