Başta altın eldiven Mert’in kurtarışlarıyla, sahada yer alan tüm oyuncuların insanüstü gayretleriyle Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale geldik.
Geriye dönüp baktığınızda şampiyonaya katılmak için oynanan birbirinden zorlu maçlar oynandı.
Tam tamına 53 ülkenin takımları gruplarda yer aldılar. Maçlar sonunda 24 takım finaller için Almanya’ya gelebildiler, biz de içinde idik.
Sonra, 4’erli 6 grupta oynandı maçlar, sayı 16’ya düştü, biz yine bu takımlar arasında yer aldık.
Avusturya’yı eledik, son 8’e kaldık, yani çeyrek final.
Avrupa’nın 45 takımına nal toplatmışız. Devamı gelebilir mi?
Neden olmasın ki?
Orta da hiçbir sebep yok!
Şimdi rakip cumartesi günü akşamı Hollanda.
Tokatı onlara da nazikçe atıp son 4’e, yani yarı finale çıkmayı umut ediyoruz.
Hangi maçta eziyet çekmedik ki?
Alıştık, alıştırdılar.
Bizim çocuklar bunu hep yaşatıyorlar.
Zorumuza gitmiyor artık!
Çile çekmek en yakın kankimiz olmuş, birlikte yürüyoruz.
Ülke olarak her türlü sorunla dertle çevrelenmişiz. İçeride bizi yönetenler, dışarıda dış güçler. Mengeneye sokmuşlar bizi posamızı çıkarıyorlar.
Voleybol Kadın Milli Takımımızın başarılarıyla keyif aldık, sırada futbolcularımızın bizi mutlu etmesi kalmış.
Bırakın eleştirileri, yalan yanlış itham ve suçlamaları.
Anın zevkini yaşayın.
Yaşatmak isteyip bunu sahalarda gösterenlere az biraz olsun saygımız, çokça da sevgimiz olsun.
Bizim gençler, bizim çocuklarımız.
Her şeyi hak ediyorlar.
Alkışı, sevgiyi, değer görmeyi, şımartılmayı…
Yarın akşam Berlin’de, Berlin olalı yaşayamadığı coşkuyu gösterelim…