Tüccar menajerlerin ortaya koyduğu rakamlardan yola çıkacak olursak, Samsunspor ile Fenerbahçe arasındaki maddiyat farkının kat kat fazla olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün.
Rakibin yedeklerinden bir takım yapın Süper Lig’de zirveye oynar.
20 milyon dolarlık El Nasri beşinci yedek olarak oyuna alınıyorsa gerisini varın siz düşünün.
Ama pek çoğu boş teneke, boş bidon.
Ruhları alınmış, kanı çekilmiş futbolcular topluluğu…
Onlarda olmayan, inanç, azim, gayret, mücadele, kazanma azmi, kaybetmeye tahammülü olmayan bir anlayış, Samsunspor’da hayat buluyorsa ilahi adaletin tecellisi bu taraftan yana oluyor.
İşte bu kuvvet milyonluk ayakları maçın son 35 dakikasında sahasına hapsetti. Gücünü gösterdi, korku saldı, sindirdi. Pes etmedi, skoru kabul etmedi, tabelayı değiştirdi.
Geriye düşmesine rağmen “maçın sonucunu biz belirler, son düdüğü biz çalarız” dediler.
Öne geçen rakibine oyunu ve skoru tutturmayan bir dik duruş gösterdiler. Artık herkes şunu anladı. Her tavuğun eti yenmez, Samsunspor’u kimse küçük göremez.
Taraftarıyla, futbolcusuyla, teknik yönetimiyle, çalışanları, başkanı ve yönetimiyle kıskanılacak, hatta, imrenilecek bir camiayız.
Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında başlayan yükselme devri, bu sezonda altın çağa dönüştü.
Aynı kadro, aynı ruh, tek vücut, güçlü ruh.
Ayağa kalkın.
Bu takıma saygı duyun.
Alkışı, sevgiyi kısacası içinde güzellik dolu tüm duyguları her şeyi hak ediyorlar.
Taraftarların gövde gösterisi spor camiasına verilmiş en güzel hediye idi. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.