Ey, Samsunsporlular bu soru sizlere gelsin:
“Siz hiç Kalemkaya’dan maç seyrettiniz mi?”
Evet, diyenlerin yaş ortalamasının 50-55 arası olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Daha genç olanların aklından eminim ki şu soru geçiyordur:
“Kalemkaya’da neresidir?”
Şimdinin Atletizm Stadı, ilk yapıldığı tarihlerde adı Şehir Stadı olan, Samsun’un ilk ve tek futbol sahası vardı. Kapasitesi de 5-6 bin civarındaydı. İlk yapıldığı dönemlerde kale arkası tribünlerine sahip değildi. 30-35 kişinin anca sığabileceği bir şeref tribünü, bin kişinin de yağmurdan korunabileceği bir kapalı tribünü vardı.
Kapalı tribünün her iki yanı açıktı.
Maraton tribünü ise 8 basamaklı bir yerdi. Arkadaki dikenli otları aşma başarısını gösterebilirseniz kaçak olarak stada rahatlıkla girebilirdiniz. Kale arkalarındaki tribünleri bir dağcı edasıyla tırmanıp. Görevliye görünmeden içeri sızmanız mümkün olabilirdi.
Samsunspor içerisinde odun sobası bulunan küçük soyunma odalarında maça çıkmak için hazırlık yapar. Toprak ve yağışlı havalarda çamur, balçık zeminde mücadele verirdi.
Tahtadan yapılmış kale direkleri önünde kaleciler kum dökülmüş zeminde plonjonlar yapıp, gole geçit vermemek için uğraşırlardı. O dönemlerde kalecilerde yazılı olmayan her topu sektirmeden tutma kuralı vardı! Şimdilerde hiçbir kaleci top tutmuyor, karşıladıkları topu ancak çeliyorlar.
Kaleciler oyunu başlatmak adına aut atışlarını ya kendileri ya da savunma oyuncularına yaptırırlardı. Şimdiler de o da ortadan kalkmış durumda.
Her şeyin değiştiği gibi, futbolda da bazı uygulamalar tarihin tozlu raflarına kaldırılıyor.
Cedit Mahallesi Samsun’un en büyük mahallesiydi. Akıllı yöneticiler tarafından ikiye bölündü. Ona da Liman Mahallesi adını koydular. Mahallenin tepesinde eski çağlardan kalma Kalemkaya diye bir mevki vardır.
Zaman zaman orada yapılan evlerin temelinde hala değerli tarihi eserler çıkar. Maçlara giremeyen, gidemeyenler, bu tepeye çıkar, nevalelerini alıp, ellerinde dürbünlerle maç izlemeye çalışırlardı.
Tepeden baktığınızda sahanın sadece iki kalesini ve ceza alanlarını görebilirdiniz. Orta sahayı kapalı tribünün çatısı yüzünden görmeniz mümkün olmazdı.
O dönemler şehrin en önemli seyir aracı olan Samsunspor’a duyulan ilgi büyüktü. Özellikle bayan taraftarlar hava da güzel ise hem piknik yapar, hem de uzaktan da olsa takımlarına destek verirlerdi.
Ne güzel günlerdi ah o günler.