Ligin boyu kısaldıkça heyecan katlanarak artmaya başladı.
Sezonun başında iki takım için neler düşünülüyordu, gelinen nokta da neler konuşuluyor.
Eyüpspor mücadelesi, Samsunspor için sezonun belki de en kritik, en önemli maçlarından biriydi.
Çünkü Avrupa yolundaki engellerden biriyle karşılaşıyordu.
Kazanmak sevindirici, kaybetmemek de can acıtmayıcı bir skor olurdu.
Samsunspor herkesi şaşırtan, kendisini ayakta alkışlatan bir futbol ortaya koydu. Emeğinin karşılığını da net bir skorla aldı ve yoluna kayıpsız devam etti.
Thomas Reis, haftalar sonra Celil'i sahaya sürerken Marius ve Benasser'i yedekte tuttu. Drongelen'in yokluğunda ise takımın jokeri Yunus Emre savunmadaki yerindeydi.
Konuk ekip ise eksiksiz ideal kadrosuyla maça çıktı. Son iki maçtan puansız ayrılan, geçtiğimiz haftayı farklı bir yenilgiyle kapatan İstanbul ekibi için de son derece değerli bir karşılaşma idi.
Geldikleri noktada onlarında amaçları, hedefleri vardı.
Ama Samsunspor'un muhteşem oyununa karşı duramadılar.
Hava güzel, pazar gününün akşam saatleri olmasına rağmen taraftar maça karşı bir hayli ilgisizdi. Stadı yine dolduramadık. Bazıları için ailece gidilen piknik daha cazipmiş.
Ne diyelim?
Herkesin vardır bir tercihi…
Pişman olmuşlardır, zira çok kaliteli bir maçı ve galibiyetin tadını kaçırdılar.
Samsunspor maça golle başladı. Zeki'nin kornerden gönderdiği şık ortayı, Dimata golle taçlandırdı. Bir dakika sonra Emre'nin soldan ceza alanına gönderdiği top az farkla dışarı çıktı.
Takımın oyun şablonu rakibe topu bırakıp geride karşılamak, boş alan bırakmamak, ani ataklarla golü kovalamak.
Hemen hemen hepsi de uygulandı ama skoru artıracak hamlelerde fukaralık yaşandı.
Soyunma odasına gidilirken skorun az oluşu şaşırtıcı bir durumdu. İnanılmaz, akıl almaz pozisyonlar cömertçe kaçırıldı.
Takımını oyun planı ikinci yarıda da devam etti ve tuttu. Rakibin girdiği pozisyonlarda kaleye isabet etmeyen şutları bir hayli fazla idi.
Ben bu kadar karavanacı bir takım izlememiştim. Resmen dağları taşları dövdüler.
İkinci gol yapılış itibarıyla mükemmeldi. Korneri paslaşarak kullanan Zeki'nin pasında Emre çok güzel bir orta bıraktı. Günün etkin silahı Dimata kafayı çaktı ve top filelerle buluştu.
İki farklı üstünlük takımın üzerindeki gerilimi azalttı.
Ender gelişen konuk ekip ataklarından birinde Satka penaltıya sebep oldu. Mama Thiam topu tribüne gönderdi.
Skoru ve oyunu elinde sıkı sıkıya tutan Samsunspor uzatma dakikalarında üçüncü golüne Marius ile ulaşıp sahadan galibiyetle ayrılmasını bildi.
Ligin ilk yarısında izlemeye doyamadığımız Samsunspor'u ikinci yarının başından bugüne kadar görememiştik. Takım her yönüyle geri döndü. Uzun süredir sakatlık yaşayan, Celil sahanın en çalışkan isimlerinden biriydi. Dinamo gibi çalıştı. Sahanın her yerine kramponunun izlerini bıraktı. O ve sahadaki arkadaşları mükemmel bir oyunun paydaşları oldular. Drongelen'in yokluğunu aratmayan Yunus Emre'ye de alkışlarımızı gönderelim.
Kırmızı beyazlılar Avrupa yolunda en önemli rakibini yarış dışına itti. İki takım arasında ki puan farkı 7 ye çıktı, ikili averajda Samsunspor'un lehine döndü. Tünelin sonunda ki Avrupa tabelası net olarak okunmaya başlanıldı.
Atatürk armalı takımın tüm bireylerine bize yaşattıkları mutluluk için sonsuz teşekkürler.