Rakibe karşı, hakeme karşı, rüzgara karşı oynamak kolay değil…
Ev sahibi ekip maça baskılı ve sert başladı.
Maçın hakeminin nedense temaslarda dağıttığı adalet eşit değildi. Terazinin bir kesesi Ümraniyespor’dan yana ağırdı.
Hele hele, Nadir’e ve Jeje’ye gösterdiği sarı kartlar evlere şenlikti.
Net gol pozisyonuna girecek olan Nadir’in yaka paça yere indirilişine devam diyecek kadar art niyetli, futbol cahili biri…
Hangi çuvaldan çıkmışsa, mübarek tombala hakemi!
Ramazan Keleş, resmen kelek yaptı!
Trabzon’un hangi bakkalından lisansını aldığını merak ediyorum.
Maça rüzgarı karşısına alarak başlamak da Samsunspor için bir dezavantajdı.
Nurullah’ın degajları orta sahayı geçmek bilmedi.
Bu şartlar altında golü bulmak gerçekten zordu.
Kilidi erken açan gol, rakibin gevşekliği, Jeje’nin kurnazlığı, Gökhan’ın akıllı vuruşuyla geldi.
Haftalardır yazıyordum, yazsam ne olacak ki?
Ben yazıp, ben okuyordum…
“Bu geri pas hastalığı bir gün can yakacak!” diyordum.
Yalçın neredeyse gole sebebiyet verecek bir geri pas yaptı, yürekler ağza geldi.
Kırmızı-beyazlılar ilk yarı boyunca gol dışında pozisyon üretemediyse de rakibini de kalesine yaklaştırmadı.
İkinci yarı temposu yüksek, pozisyonu bol bir oyun izledik.
Önce Burak, sonrasında da Gökhan ve Yasin’in ikinci gol arayışları vardı ama golü bulan taraf Ümraniyespor oldu.
Erhan gibi tecrübesi yüksek birinin, rakibinin çalımına kayıtsız kalmasını anlamak mümkün değil.
Benzer şaşkınlığımızı kaleciyle karşı karşıya kaldığı her pozisyonda topu kaleciye nişanlamaya gelenek haline getiren Burak için de yaşadık. Topun dibine girse sonuç alacak ama ne desek boş…
Maç bu skorla biter derken çok garip olaylar oldu.
Top Samsunspor’da iken ev sahibi ekibin bir oyuncusu sakatlandı. Hakem oyunu durdurdu. Oyuncunun tedavisi yapıldı. Hakem hava ataşıyla oyunu başlattı. Topu Samsunsporlu oyuncunun Jeje’nin önüne bıraktı. Araya giren Ümraniyeli oyuncu topu kapıp golü kaydetti. Hakem golü verdi. Ortalık karıştı. Hakem müsveddesi kendisine itiraz eden ne kadar Samsunsporlu varsa sarı kartla cezalandırdı. Ertuğrul Sağlam’ı da kırmızı kartla oyundan attı.
Yapılan, fair-play ruhuna yakışmayan bir davranıştı, kabullenmek mümkün değildi.
Ev sahibi ekip bu haksız kazanımın kendisine yakışmayacağını düşünerek onurlu bir davranışta bulundu. Bunu yaparken de futbolcusu Okan’ı resmen gömmüş oldu.
Santra ile birlikte topu süren Nadir’e temasta bulunmadılar. Nadir’de boş kaleye topu atarak sözüm ona adaleti yerine getirdi. Ümraniyespor Başkanı Tarık Aksar’ın bu davranışını taktir etmek gerekir diye düşünüyorum.
Hakem atışında kural “Topla oynayan takım hangisiyse hakem topu direkt o takıma atacak bu sırada futbolcular hakemden dört metre mesafede olacak, böylece topu alan takımın atağına kaldığı yerden başlamak gibi bir artısı olacak” diyor.
Hakemin yanında iki Ümraniyeli oyuncu var. Biri de zaten top yere düşer düşmez araya girip topu sürüyor ve golü yapıyor.
Kural hatası söz konusu diyebiliriz.
Karar ne olur?
Bekleyip göreceğiz…