Eyüpspor önündeki Samsunspor, milli maç arasını iyi şekilde geçirmiş…Antalya kampını fırsata çevirdiğini ortaya koyan bir oyun sergilendi. Oyunu maç boyunca dikine oynayan, bezdiren, bıktıran yan pas yapmayan, kaleciye geri pas verme geleneğini silip atan bir takım hüviyetindeydi. Hasan, Yasin ve Dıamonde gibi ilk onbirin değişmez üç isminin handikap olacağı düşünülürken, bunların yerine görev alan gençler sahada ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştılar.
İlk golde gecikmiş hamle hatası yapan Nurullah maçın ilerleyen dakikalarında adeta titreyip kendine geldi. Uzun boyunun avantajını iyi kullanarak tüm hava toplarına müdahale etti. Cepheden kalesine çekilen tüm şutları yer tutma becerisini kullanarak etkisiz kıldı. Yediği ikinci golde yapabileceği bir şey yoktu.
Savunmanın göbeğindeki Osman tüm enerjisini kullanarak savaştı. Genç Berk’i de kutlamak gerek. Savunmanın önünde rakibe set oldu, organize atak yapmalarını engelledi. Ali Ülgen’den her zaman görmeye alışık olduğumuz kanat bindirmeleri gelmedi. Melih’in toplu hızlı ataklarına destek verecek forvetlerin olmaması pozisyon zenginliğini aşağıya çekti.
Maçın en şanssız, talihsiz ve de basiretsizi şüphesiz Tomane idi. Kullandığı penaltıyı akıl dolu bir vuruş ile gole çeviren tecrübeli oyuncu, sonrasında girdiği üç pozisyondan yararlanamadı. Maçın uzatma dakikalarında çataldan dönen şutu gol olsaydı, uzun süre konuşacak olurduk. Sakatlanıp oyundan çıkana kadar fena işler yapmayan Fofana’nın en büyük derdi yeterli pas alamamasıydı. Bunu saha içerisinde yaptığı öfkeli davranışlarla alenen belli etti. Umarız sakatlığı ciddi değildir.
Gelelim gençlere…
Yunus Emre Çift, savunmada fiziğinin avantajı ile sırıtmadı. Başarılı bir oyun ortaya koyduğunu düşünüyorum.
Polat Yaldır sonradan oyuna girmesine rağmen istekli ve gayretliydi. Altı pas içerisinde girdiği pozisyonda çektiği şutta top direğin yanından dışarı çıkmayıp gol olsa daha çok konuşurduk. Ama inanın oynadıkça gelişim gösterecek olan bu gençler Samsunspor’un geleceği olacaklar.
Cihan Kahraman, Fofana’nın yerine girdi onun yapamadığını yaptı. Attığı gole şapka çıkarılır. Yetenekli bir oyuncu, süre aldıkça da iyi işler yapacağına inanıyorum. Maç sonu konuştuğum Fuat hoca kaçan iki puanın üzüntüsünü yaşıyordu. Sakatlıktan, cezalardan doğan eksiklikten dert yanıyordu. Elbette ki haklıdır. Kim ister ki her hafta iki üç futbolcudan yoksun olmayı ?
Özetle, ortaya konan istekli, arzulu bol aksiyonlu bir oyun izledik. Fuat hoca ile gözle görünür bir kıpırdanma var. Takım üzerindeki ölü toprağını atmış görüntüsünde. Hafta sonu oynanacak Adanaspor ve sonrasında ki Altınordu maçlarından alınacak galibiyetler, geleceği şekillendirecek gibi görünüyor.
Haydi hayırlısı…