Bakıyorum herkes Ümraniyespor maçında yapılan kural hatası yaptırımlarıyla ilgili görüş beyan ediyor.
Ancak ortak aklın olmadığını görmek mümkün.
Neden farklı düşünüyoruz?
Oyunun bir kuralı, yönetmelikleri, talimatları var.
Kuralı ihlal ederseniz verilecek cezalar var.
Var olan bir şey nettir, ötesi berisi olmaz, olamaz.
Buna rağmen fikirlerimiz, düşüncelerimiz, varsayımlarımız farklı.
Yazılan, uygulanması gereken kuralların hayata geçirilmeyeceğine olan inancımız mevcut ya, işte ondandır fikir ayrımcılığımız...
Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir durumda insanlar böyle düşünmez.
Suç ve ceza…
Ona bakarlar.
Suç neyse yazılı olan ceza da odur.
Ama burası Türkiye, burada akıl devrelerinizin yanmasına sebebiyet verecek kararlar alınır.
Suçun cezası karşılık bulmaz.
Çırpınsanız, isyan etseniz nafiledir.
Buna her alanda şahit olduğumuz içindir ki kimse gönül rahatlığıyla “Kural budur. Uygulama bu şekilde olacak” diyemiyor.
Niye?
İşte eyle…
Yersen, yemezsen gargara…
ÇARŞAMBASPOR MASADA KAZANDI
Yıllar öncesiydi…
Samsunspor Kulüp Müdürü rahmetli Yüksel Ozan kendi evimizde kaybettiğimiz Kocaelispor maçı sonrası odasında harıl harıl evrakları karıştırıyordu.
Yanına kurulmuş seyrediyordum.
Ağzından hiç düşürmediği sigarasını fosurdatıyordu.
Bir iki telefon sonrası, daktilosuna bir kağıt yerleştirdi, yazdı, çıkardı faks cihazına koyup TFF’ye gönderdi.
Koltuğuna yaslanıp, “Len Petrolar, sahada kaybettiniz, aha size benden bir kıyak, üç puanı atmadığınız üç golle aldım” dedi.
Meğerim rakip takım sarı kart cezalısı bir oyuncuyu oynatmış.
Yüksel abi bunu tespit etmişti.
Sahada kaybettiğimiz maçı masada kazanmıştık.
Önceki gün benzer bir durumu Çarşambasporumuz yaşadı.
Gölcükspor kural dışı davrandı, yeşil-beyazlılar bunu fark etti.
İtiraz etti, haklı görüldü.
Gol atamadan bir puan aldığı maçı, üç golle üç puanla tamamladı.
Gölcükspor suç işledi, bu suçun karşılığı olan ceza verildi.
Bakalım TFF Yönetimi Samsunspor’un itirazında adil bir karar verebilecek mi?
Ne dedik az önce?
Suç ve ceza…