Ağzı olanın konuştuğu, klavye kullananın sosyal medya hesaplarından salladığı garip bir ortamda hayat sürüyoruz.
Bu durum oldukça rahatsızlık veren konu.
Kedi uzanamadığı ete bugün salıdır dermiş! Kendi gibi düşünmeyen ya da davranış göstermeyenlere tahammül göstermemekte birebiriz.
Dünyada Kartal’a meydan okuyan ve onunla baş etmeye çalışan tek kuşun karga olduğunu biliyor muydunuz?
Bilmiyorsanız kıssadan hisse anlatayım.
Karga, kartalın sırtına konar ve onu gagalamaya başlar. Amacı gücünü göstermek, ona zarar vermektir. Bu durumdan umursamaz tavır gösteren göklerin asil hayvanı kartal hiç istifini bozmaz.
Kargayla savaşmaz, onun için zaman harcamaz. Yükseklere doğru uçmaya devam eder, yükselişini sürdürür ve bir süre sonra karga o yükselişteki enerjiyle baş edemez.
Oksijensiz kalır ve kendiliğinden aşağıya doğru düşer. Çünkü karganın ait olduğu yer o yükseklik değildir ve karga ait olmadığı o yerde daha fazla kalamaz, aşağıya doğru düşmeye başlar ancak kartal yükselişini sürdürmeye devam eder.
Sizlerde eğer o kargalarla savaşmak istemiyorsanız, o kargalarla mücadele etmek istemiyorsanız yapacağınız şey kendinize odaklanmak.
Siz kendi yolunuzdaki yükselişinize devam edeceksiniz ve hedefinize doğru hiç arkanıza dönüp bakmadan kararlı ve istikrarlı bir şekilde yükselmeye devam ettikçe herkes ait olduğu yerde kalacak.
Sen ait olduğun zirveye yükselirken, karga ait olduğu yere doğru hızlıca inişe geçecek ve senin alanına istese de çıkamayacak.
Onun için güzel insan, sen etrafındaki kargalara odaklanma, kendine odaklan, hedeflerine odaklan ve inandığın yolda ilerlemeye ve parlamaya devam et.
“İt ürür, kervan yürür” diye bir söz var.
Vücutlarının üzerinde gezdirdikleri kafanın içerisinde fındık kadar başkalarından kiraladıkları beyni olanlara ne bir prim ver ne de zaman harca…
Atalarımız çok doğru diyor;
“Bir lafa bakarım laf mıdır, bir de söyleyene bakarım adam mıdır diye.”
Bu kadar lafı öğüdü kimlere gönderdim?
Anlayan anladı.
Lafın uzunu kime anlatılır?
Bildiniz siz onu.