Sancılı başlayan sezon, kaza kurşunu yemeden, ligde kalma başarısı elde edilerek tamamlandı. Uzun lig maratonunun öyküsünü yazmaya gerek yok, herkes yaşadı ve gördü.
Kah üzüldük, kah sevindik.
Hem rakiple hem de hakemlerle mücadele ettik. Hakem kararlarından ziyadesiyle zarar gördük. Bugün gelinen noktada takım hedeflediği ilk on sıradaki yerinde değilse bunda futboldan bihaber elinde düdükle abuk sabuk karar verenlerin katkısı büyük.
Beşiktaş ve milli takımımızın değerli oyuncularından biri olan çok sevdiğim ağabeyim Vedat Okyar'ın sözünü hatırlatayım.
Rahmetli bir konuşmasında "Galip gelmek istiyorsan sadece rakibini değil, hakemleri de yenmelisin" demişti. Biz ülke futbolunu bu hale getirenleri yenemedik.
Takımı 11 yıl sonra şampiyon yapan Hüseyin hoca aynı başarıyı ligin ilk 7 haftasında sürdürememe şanssızlığını yaşadı. Yerine gelen Gistol ile taraflı tarafsız herkesin kabul edip takdirle karşıladığı bir tırmanış başladı. Ligde tutulma mücadelesi son haftalara kadar sürdü ve arzu edilen başarı yakalandı.
Transfer yasağı nedeniyle takıma takviye yapılamadı ama bu açığı mevcut kadrodaki futbolcular hissettirmedi. Yetenek ve kapasitelerinin üzerine çıktılar. Kolej takımı hüviyetine büründüler. 12. adamdan aldıkları büyük destek ve güçle özellikle iç saha maçlarında parmak ısırtan sonuçlara imza attılar.
Hiçbir zaman pes etmediler. Adeta, "Biz bitti demeden bitmez" diye haykırdılar.
Herkes mutlu son istiyordu.
Elde edildi.
Samsunsporsuz bir ligin tadı da, tuzu da olmazdı.
Ligden düşenler, lige yeni katılanlar, son hafta belli olan şampiyon...
Bir sezon daha bitti ve tarihteki yerini aldı.
Her şey anılarda kaldı.
Çok değil ağustos ayında yeni bir serüvene çıkılacak. Hazırlıklı olmak daha iyi hazır bir halde yola koyulmak gerekecek.
Haydi hayırlısı. Şimdi kısa bir tatil yapalım, zira hak edildi.