34 haftalık uzun lig maratonunun üçte birlik kısmı mazi oldu.
Yani ligin boyu iki ucundan da yavaş yavaş kısalıyor.
11 maçlık seride Samsunspor tek yenilgi almasına karşılık puan cetvelinin üçüncülük basamağında.
Bazı özelliklerimiz de var.
En az gol yiyen bir takımız.
En çok beraberlik elde eden de…
Beraberlik kadar da kazanan da…
Gol ortalamamız 1.3636.
Puan ortalamamız 1.818.
İkisi de ortalamanın altında, yani düşük.
Yediğimiz çok değil ancak daha fazla gol atmak, daha fazla puan toplamak, beraberlikten ziyade kazanma sayısını artırmak durumundayız.
Sahamızda elimizden kaçırıp berabere kaldığımız Altınordu takımı iki puan üstünlük sağlamış vaziyette liderlik koltuğunda oturuyor.
Hemen üzerimizde de yine sahamızda evire çevire dört golle yendiğimiz Keçiörengücü var.
Ardımıza bakmaya gerek yok.
Önümüzdeki rakiplere bakacağız.
Kovalayan değil, kovalanan olmak için altı maçlık güzel bir seri var.
Rakiplerimiz ligin sekizinci sırasından on yedinci basamağına dizilmişler.
Yani tam da dişimize göre göre lokmalar!
Asla küçümsemek gibi bir düşüncem söz konusu bile olamaz.
Hiçbir maç oynanmadan kazanılamıyor.
Çıkacaksın, mücadele edeceksin, varını yoğunu ortaya koyup sonuç alacaksın.
Eğer, evdeki hesap çarşıya uydurulursa devre arasına birkaç puan açıkla lider olarak girilebilir.
İş kazasına izin vermeden…
Dikkatli, temkinli…
İmkansız değil, rüya deseniz hiç değil.
Yapılır mı?
Kesinlikle evet!
Gönlüm bunun gerçekleşmesinden yana.
Beni mi kıracaksınız?
Yapın şu işi haydi…