Maksat hasıl oldu.
Yılların rövanşı, benzer sebeplerle, sonuçlarla alındı.
İntikam soğuk yenen mezedir sözü 19 Mayıs Stadı'nın çimlerinde hayat buldu.
Samsunsporlu hiçbir futbolcu küme düşülen sezonda kadroda yoktu. Teknik heyette, yöneticilerde yaşananları bilmiyordu. Ama bu maç öncesi olanı biteni öğrendiler.
"Maşuk hasta olunca
Aşık sağlığından utanır.
Sızlamıyorsa için,
Ne sen Maşuksun
Ne de o Aşık."
Şems-i Tebrizi söylemiş, ne de güzel söylemiş.
Bu mevzuda ise Samsunspor taraftarı maşuk, futbolcular da aşıktır.
Taraftarlarının rövanş talebini sahada var güçleriyle savaşıp, yerine getirdiler.
Duygular karşılık bulmuş, arzular şelaleler gibi taşmıştır.
Eden bulur demişler.
O maç sonrası, futbolcusu takla atan, kendi de bıyık altından kıs kıs gülen Rıza hocanın dediği sözü buradan kendisine satalım.
"Ne yani Avrupa'ya gitmiyek mi?"
Sap döndü, keser döndü, sonunda hesap da döndü.
Konu kapanmıştır, rövanş alınmıştır.
Hesap defteri de kapanmıştır.
Müthiş taraftar desteğiyle maça sıkı bir giriş yapan Samsunspor, on dakika dolmadan mükemmel bir organizasyon yapıp, golü buldu ve öne geçti.
İkinci gol için rakibini öyle bunalttı ki kaleci Okan meşin yuvarlağı kucakladığında dakikalar 20'yi gösteriyordu.
Devre bitene kadar oyunun temposunu azaltan takımın atakları etkin olamadı.
Bir pozisyonda penaltı kararı çıkmamasına hayret ettik. VAR hakemleri de maçı yönetenlerle aynı kalite seviyesine düşmüş olacak ki Papua Yeni Gine'de bile penaltı verilecek elle temasa göz yumuldu.
Zaten maçın hakemi Ankaragücü gazisi H. Umut Meler'in doğru bir karar verdiğine maç boyunca şahit olamadık.
Bu mu ülkenin en kaliteli hakemi?
Vücut dili adeta "Ben bu mesleği niye yapıyorum?" der gibiydi.
İkinci yarıda konuk ekip baskı kurar gibi gözüktüyse de savunmasını diri tutan Samsunspor, gol için izin vermedi.
Son iki maçtır ortaya konan futboldan uzak bir takım görüntüsü verilse de takım sonuç odaklı oyun ortaya koydu. Reis hocanın geç gelen oyuncu değişikliklerine şaşırmadık desek, yalan olur.
Ama şurası bir gerçek!
Samsunspor rüya gibi bir sezon yaşıyor, yaşatıyor.
Geçtiğimiz hafta emanetçiye bırakılan üçüncülük koltuğu yeniden geri alındı.
Son iki haftaya giriliyor, orada oturmak iyi geldi.
Takım bu mevkiyi hak ediyor.