Geçtiğimiz yılın aralık ayında, Adana deplasmanında alınan tek galibiyetle koca bir sezon tamamlamış, ligin dış saha fukarası madalyasını hak edip boyunlara takmış bir takım olunmuştu.
Yeni sezonun ikinci haftasında ilk deplasmana çıkıldı. Gaziantep FK’yı Holse’nin 4. dakikada attığı şık golle devirip ilk gole ve ilk puanlara ulaşıldı.
Bu güzel ve mutluluk verici bir şey.
Beşiktaş maçında ortaya futbol adına iyi şeyler konulmasına rağmen arzu edilen sonuç alınamadı. Futbolun meyvesi olan gol ve goller bulunamadı. Yenen iki talihsiz gol ile sahadan puansız ayrılındı.
Antep deplasmanında maça golü bularak başlayan Samsunspor gol sonrası rakibe çok geniş alanlar bırakınca kalesinde net gol pozisyonları gördü. Savunmanın ve de gününde olan kaleci Okan’ın yerinde müdahaleleriyle tehlikeler savuşturuldu.
Maçın kırılma anı ilk yarının ortasında verilen “su molası” idi. Reis hoca o bir iki dakikalık arada oyuncularına kısa bir ders özeti geçti. Adeta yakalarından tutup silkeledi. Yapılanları anlatıp, ne yapmaları gerektiği konusunda uyardı.
Futbolcuların içtiği sanki sihirli bir su idi. Oyunun rengi, seyri, akışı değişti. Daha düzenli, toplu oyun sergilendi.
Maç bitimine kadar ikinci golü bulup rahatlayamamanın sıkıntısı yaşandı. Buna sebep girilen pozisyonların hovardaca harcanması idi. Gol umudu olduğunu düşündüğümüz oyuncular ne yazık ki hayal kırıklığı yarattılar.
Geç saatte oynanmasına rağmen hava sıcaklığının yüksek oluşu her iki takım futbolcularını olumsuz etkiledi. Tempo düştü, koşmaktansa topu koşturma anlayışı oyuna hâkim oldu. Hareketliliğin artmasını istemeyen Samsunspor meşin yuvarlağı daha fazla pas yaparak kullandı.
İkinci yarıda her iki takım da net gol fırsatları ürettiyse de forvetlerin son vuruş beceriksizliği topun ağlarla buluşmasına engeldi. Oyun tek gol ile sabitlendi.
Fotoğrafa daha geniş açıdan, dikkatli bakacak olursak, son iki maçta takımın ortaya koyduğu futbol ilerisi için umut verici. Transfer yasağı bir dezavantaj olarak görünse de, mevcut kadronun uzun süredir birlikte oynamanın getirdiği sonuç avantaj olarak değerlendirilebilir.
Hakemin futbol olarak vasatın üstüne çıkmayan bir karşılaşmayı rahat ve sorunsuz yönettiğini söyleyebilirim. Etliye sütlüye karışmadı, gördüğünü çaldı, verdiği kararları beğenmeyen seyircilerin tepkisine kulak asmadı.