Futbolun meyvesi gol.
Yediğinden fazlasını attığında puanları hanene yazdırıp sahadan mutlu ayrılabilirsin.
İşin kuralı budur.
Sezona flaş bir başlangıç yapan, özellikle deplasmanlarda elde ettiği galibiyetlerle, oynadığı pozitif futbol ile, geriye düştüğü maçlarda yaptığı akıl almaz dönüşlerle taraflı tarafsız herkesin taktirini toplayan izlenesi hoş bir Samsunspor takımı var.
Sevenleri olarak her zaman duyduğumuz gurur katlanarak artıyor.
Sezonun sonlarına doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz.
Geride kalan haftaların toplamına baktığımızda kırmızı beyazlıların ilginç bir istatistiği geliyor önümüze.
Oynadığı 14 maçta aldığı 9 galibiyet, 2 beraberlikle hanesine 29 puan yazdıran Samsunspor rakip filelere 29 gol bırakmış.
Her gole bir puan, her puana bir gol.
Darısı bundan sonra atılacak gollere ve elde edilecek puanlara diyelim.
Malumunuz enteresan bir şekilde UEFA tarafından transfer yasağını mahkum edildik. Cezanın yarısı geride kaldı, inşallah sezon sonunda tamamı bitecek.
Eldeki mevcut kadroyla yola çıkan Teknik Direktör Thomas Reis, her maç sonrası şu sözleri söylüyor: “Bizim hedefimiz ligde kalmak. Bunun için asgari 42 puana ihtiyacımız var.”
Klişe haline gelmiş bu açıklamalara sitem eden, şampiyonluk ya da Avrupa Kupaları hayalini kuranlarda var. Ancak tecrübeli hoca yine de temkinli. Hedefinden taviz vermiyor.
Benzer bir açıklamaya da geçtiğimiz hafta şahit olduk. Ligin yeni takımlarından Eyüpspor’da puan cetvelinde hızlı bir çıkış yaptı. Son Galatasaray maçı bitimi Teknik Direktör Arda Turan’da, meslektaşı Reis’in sözlerini diline doladı.
Biri puan sıralamasında üçüncü, diğeri de dördüncü.
Onlarda da hedef aynı.
42 puan.
Şair Ahmet Şahin’in dediği gibi davranıyorlar.
Ağır ağır çıkacaksın merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...