A Milli Futbol Takımı, Amerika turnesinin ilk maçında ABD’yi 2-1 mağlup etti.
Tadı tuzu, heyecanı, lezzeti olmayan bir izledik. Neredeyse tamamına yakın as oyuncularından yoksun bir rakibe karşı, ne pozisyon üretebildik ne de iki pası doğru dürüst yapamadık.
Sorsanız adını Türk Milli Takımı dersiniz.
Balık baştan kokuyor. Kadro oluşturma mantalitesi, stili, şartları, kıstasları anlaşılmayan bir bir seçim sistemiyle oluşturulmuş bir takım var ortada. Kendi takımlarında bile oynatılmayan, oynatılanların bile verimsiz olduğu bir ortamdan uzun vadede nasıl bir verim alabilirsiniz ki?
Bu eleştirileri, Samsunspor’dan oyuncu tercihi yapılmadığı için yapmıyorum. Eskiden beri hüküm sürmüş bir olaya tepki koyuyorum.
Kim formdaysa, o forma giymeli.
Anlatmak istediğim budur.
Sorarım şimdi size.
Ligin en başarılı takımı olan Samsunspor’da bu milli takımda, yani hazırlık maçı oynayan bu kadroda oynayacak futbolcu yok mudur?
Bu soruya benim üç adet cevabım var.
Kaleci Okan, Zeki Yavru ve Emre Kılıç.
Hangisine itirazınız olabilir ki?
Bu üçü takımlarında öyle bir sezon geçirdiler ki buna hepiniz şahitsinizdir.
Bu ve bunun gibi başarılı olmuş isimleri milli formayla ödüllendirmiyorsanız, siz de eminim ki bir rahatsızlık mevcuttur.
Sizden öncekiler böyleydi, sizde onların izinden gidiyorsunuz.
Bu kafa sizi hüsrana sürükler, bunu böyle bilin.
Şöyle de düşünüyor olabilirsiniz. Eylül ayında Dünya Kupası eleme maçları oynanacak. Kadroyu ülke içindekilerden değil de ülke dışında oynayan lejyonerlerden oluşturur işin içinden çıkmaya çalışırım.
Bu sizin tercihiniz olur. Başarırsanız ne ala, başaramazsanız mualla. Kimse size tahammül etmez, gözünüzün yaşına bakmayıp soluğu yurt dışı çıkışta pasaport polisinin önünde bulursunuz.
Yarın Meksika’yı da yenmiş olabilirsiniz.
Karnenizi, Gürcistan, İspanya ve Bulgaristan ile oynanacak Dünya Kupası Avrupa Elemeleri maçları sonrası alacaksınız. Evden milli takıma davet ettikleriniz size sınıf geçirecekler mi, geçirmeyecekler mi?
Onu o vakit göreceğiz.
Biz buradayız, sabırla beklemek işimizdir.