1971-72 sezonunun 26. hafta müsabakası…
30 Nisan 1972 saat 15:00…
Samsunspor’un konuğu İstanbulspor…
Yine kale arkasındaki kutsal görevimin başındayım.
Aklımca totem yapıp bu kez rakip kalecinin arkasındayım.
Büyük sıkıntı var.
13 maçtır gol atamayan, haliyle de kazanamayan bir Samsunspor var.
Adım adım küme düşme potasına doğru yürüyoruz.
En yakın rakip İstanbulspor, ya onlar ya da biz düşeceğiz, hiç kaçarı yok!
Her maç öncesi başımı okşayan antrenörümüz Lefter Küçükandonyadis’in gözlerinden endişe okunuyor.
Tribünler tıklım tıklım dolu…
Yapılan tezahüratlar Belediye Evleri’nde yankılanıyor.
Maçın başlama vuruşuyla birlikte Samsunspor bastırıyor.
Atakların, şutların hepsi sonuçsuz kalıyor.
Dakikalar 81’i gösterdiğinde sağ taraftan yere paralel yapılan ortayı Temel Keskindemir gelişine düzgün bir vuruşla kaleye şutluyor.
İstanbulspor kalecisi Mete Bozkurt uzanıyor solundaki köşeye doğru…
Ben de bir kasılma halleri, bir gerilme…
Tutma dercesine ellerimi yumruk yapıyorum.
Meşin yuvarlak kalecinin parmaklarını okşayarak filelerle buluşuyor.
“Gooooolllll”
Evet, yanlış değil, gol atmıştık gol…
Stat yıkılıyor.
Futbolcular çıldırmışçasına birbirlerine sarılıyorlar.
Rakibin gardı düşmüş, moralleri yıkılmış, santra bile yapamıyorlar.
O sevinçle ellerinde üstlerinde ne var ne yok sahaya atılanlardan benim payıma düşenleri bir bir topluyorum yerden…
Yedi sekiz adet şemsiye, bir o kadar ceket, çakmak, sigara paketi, ayakkabı ve de benim için en önemlisi ceplerden çıkan paralar…
Kimi bulup da vereceksin geri?
Gol sonrası kalan sürenin yarısı bile oynanamadı.
Zira kazanılan her topu stat dışına gönderdi Samsunsporlu futbolcular…
Giden top geri gelmiyordu…
Hakem de uzatmadı işi, çaldı düdüğünü bitirdi maçı…
Sezon tamamlandığında Samsunspor kümede kalmış, İstanbulspor ise 2. Lig’in yolunu tutmuştu.
Lig istatistiklerine Türkiye 1. Lig’in bir sezonda en az gol atan iki takımından biri olarak (Diğeri Beşiktaş’tır) geçen kırmızı-beyazlı ekip 30 maçta ancak 13 gol atabilmiştir.