Yabancı oyuncu sınırlamasının kaldırılmasının en büyük nedeni Avrupa Kupalarına katılan takımların rakipleriyle eşit şartlarda mücadele etmeleriydi…
Ne yazık ki, Türkiye’yi son yıllarda Avrupa’da temsil edenlerin çoğu Kapıkule’den öteye geçemediler…
Kaliteli takımlara karşı elenseler gam yemeyeceğiz de, Kıbrıs Rum Kesimi temsilci gibi kalite seviyesi ülkemizden düşük takımlara karşı kaybediyorsan bu düşündürücü olduğu kadar kaygı verici bir durum…
Gelinen noktaya bir bakalım…
Boğazına kadar borç batağına girmiş olan kulüplerimiz, hala akıllanmadan, ders almadan, transferde yabancı seçeneğini kullanıyor…
Ülke yabancı futbolcu çöplüğüne döndürüldü…
Hatırlıyorum, bir dönem Samsun’da bir takım Afrika’dan iki yabancı oyuncu getirmiş, hem oynatıp hem de bir benzinlikte pompacı olarak çalıştırmıştı…
Gelen oyuncuların kalite tahlili yapılmıyor, menajerlerin akıl almaz şeytani satış pazarlama taktikleriyle futbolcular kulüplere kakalanıyor…
TFF’nin bir toplantısı için İstanbul’da iken ismi lazım değil köklü bir kulübümüzün menajerinin hararetli bir telefon görüşmesine şahit olmuştum. Dertli, telaşlı, ne yapacağını bilmez halde idi…
Telefonunu kapatınca yanına gittim durumu sordum…
Cevabına inanamayacaksınız…
Bir menajer Kenya’lı bir futbolcu getirmiş… Elinde CV ve futbolcu ile ilgili bilgiler filan…
Oyuncunun CV’sini izledikten sonra hemen transferini gerçekleştirmişler… Yanlış hatırlamıyorsam 40 bin dolar imza ve menajerlik parasını peşinen ödemişler…
Buraya kadar her şey aslında anormal de, normal diyelim…
Menajer ve futbolcu bir gece yarısı şehri ve ülkeyi terk etmişler…
Garibimin telaşı bu yüzdenmiş…
Telefonda konuştuğu kişi kulübün başkanı…
Adam basıyor fırçayı…
“Oyuncuyu bul, kulübe getir, getirmez isen İstanbul’da kal, buralara dönme”
Olayın aslı, kokusu sonradan ortaya çıktı…
Kenyalı futbolcunun yaşı 42 imiş. İzledikleri futbolcu o değilmiş, menajer de TFF’nin kabul ettiği futbolcu temsilcilerinden değilmiş…
Sonra kulüpler niye battı ? diye soruyorsunuz…
Alın size yaşanmış bir olayın kısa öyküsü….
Aslında bu konu tam bir tez konusu, yazmakla bitmez…
Şimdilik kaydıyla benden bu kadar diyeyim….