“Haydi, sor sor!”
Dediğinizi duyar gibiyim!
“Çayda, kahvaltıda yenir. Acaba nedir nedir? Bisküvi denince akla: hemen onun adı gelir. Eti Eti Eti…”
Nasıl geçmiş yıllara, çocukluğunuza gittiniz değil mi?
Sabah radyoda ajansı dinledikten sonra reklam kuşağından aklımızda kalan müthiş bir nostalji.
Unutulmaz güzellikler, mutlu günler, saflık ve dostluk, karşılıksız iyiliklerin yaşanıldığı zamanı çağrıştıran reklam…
***
Benim de bilmecelerim var çocuklara…
Gerçi şimdiki nesil böyle akıl oyunlarına biraz yabancı.
Bizler gibi soba başında büyüklerinin sorduğu bilmecelere pek kafa yoracak gibi değiller.
Onlar daha karmaşık ve kompleks mevzulara yatkın görüyor kendilerini…
Ama olsun, güzel bir şeydir bilmece kültürü; iyi gelir beyin jimnastiğine, çalıştırır saksıyı!
Haydi, çocuklar, hazır mısınız?
Başlıyor bilmece…
***
Memleketin dört yanını düşman sarmış…
Yedi düvel memleketimize çöreklenmiş…
Pasta misali nereyi kesip alsak diye kafa yoruyorlar.
Halk bitmiş, tükenmiş, yılmış!
Eşkıya bile haracını gavurdan daha zalimce tahsil ederken…
Yemeye ekmek bulamayan halk, atın dışkısından ayıkladığı arpa tanesini temizleyip yerken…
Düşmana atacak tek bir mermisi, tüfeği yokken…
Bir yiğit komutan çıkmış Samsun’a…
Yakmış bağımsızlık meşalesinin ucunu…
Kasıp kavurmuş Anadolu’nun mücadeleci ruhunu…
Kaldırmış yerden yüce halkının yorgun bedenini…
Vuruşmuş, savaşmış, kan-ter içinde kalmış ama vermemiş bir karış toprağını…
Pis ayağını kesmiş Emperyalist canavarların yurdumdan…
Savaşarak kurtaracağı ülkenin çağdaş ve demokratik bir yönetiminin temelini atmak üzere, 23 Nisan 1920’de Türk milletinin iradesinin temsili için Büyük Millet Meclisi’ni toplayarak çok büyük bir adımı atmış.
“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir!” ifadesi ile özgürlük, adalet, eşitlik ve bağımsızlığımızın garantisinin tapusunu halkımıza sunmuş.
İşte bu büyük günü de bayram olarak yüce halkımıza ve çocuklarımıza armağan etmiştir.
Böylesi anlamlı, böylesi önemli bir olayı çocuklara ithafen bayram olarak kutlama şansını veren dünyada kaç lider vardır?
***
İşte budur çocuklar bilmecemiz…
İşte budur sevgili halkımız sorumuz
İşte budur sizden bulmanızı istediğimiz isim…
Halkı uğruna ölümüne mücadele eden…
Yok oluş eşiğinden alıp, bizi medeniyet yoluna güvenle çıkaran…
Devrimleri ve düşünceleri ile yaşadığı döneme ve hatta bu günümüze damgasını vuran…
Bu fani dünyadan göçüp gitse bile, hala özlemle ve hasretle andığımız…
Kendi hayatta olmasa da fikirleri ve gösterdiği yolu daima rehber olan…
Bu ülkenin çocukları için;
“Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır” diyen devlet adamı kimdir?
Yanıtınızın ne olduğunu biliyorum:
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
İşte en güzel bilmece, işte en güzel yanıt.
Bu kadar meşakkatli, bu kadar inanılmaz ve bu kadar eşi benzeri olmayan bir olaylar silsilesinin kahramanı olan kişi Atatürk…
"Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” diyen Atatürk…
***
Çocuklar, gençler ve ayrıca siz büyükler…
Bu ülkenin yarınlarının, çocuklarda olduğunu bilenler…
Yarınları bize armağan eden kişiyi hiç unutmayalım.
O’nu her geçen gün daha çok arıyoruz.
Onun bizlere armağan ettiği vatanda, ona şükür ederek yaşıyoruz.
Ve onun sağlam temeller üzerinde kurduğu, yaşadığımız bu topraklarda bin türlü depreme karşın dimdik ayaktayız.
Bugün bu memlekette nefes alıp yaşayan herkes önce inandığı yüce yaradana…
Sonra da bağımsızlığını veren Atatürk’e çok şey borçludur.
Aksini söyleyen gafildir, cahildir ve hatta haindir!
Bir bilmecem var çocuklar…
Bir daha O’nun gibi bir lider gelir mi?
Bir bilmecem var çocuklar…
Atatürk unutulur mu?
Bir bilmecem var çocuklar…
Acaba sözlerim kulağınıza küpe olur mu?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız şimdiden kutlu olsun.
Yaşasın tam bağımsız Türkiye
Kalın sağlıcakla…